Vali beye kim laga luga etti?

Bu ayın başlarıydı…

Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya trafiği ile ilgili bir demeç verdi.

İlk defa, bu kentte bir vali, büyükşehirin eline yüzüne bulaştırdığı, daire başkanını değiştirmesine rağmen çözemediği bu soruna değiniyordu.

Diyordu ki:

“Özellikle alt ve üst geçitlerde trafik sıkışıklığı var. Kent içindeki trafik ışıkları da yeniden elden geçirilecek ve birkaç dokunuşla büyük farklar oluşturulacak. Olabildiği kadar detaylı çalıştık. Alt ve üst geçitler, çoklu kavşaklar yapılması lazım. Bazıları tıkanmış, bazıları da yavaş ilerliyor. Kısa sürede mesafe katedeceğimizi düşünüyoruz. Karayollarının yapması gereken bazı kavşaklar var. Bunları çalıştık. Darboğazları aşacağımızı düşünüyorum. En kısa zamanda birkaç inşaata başlayacağımıza inanıyorum.”

Bu röportajı okuyunca, kendi adıma sevindim.

Bir vali, Antalya’nın büyükşehir yönetimi CHP’de falan demiyor, şehrin bir sorunu çözmek için kolları sıvıyordu.

Devletin bir valisi bunları söylediği için de o gün Antalya’nın trafik sorununun çözülebileceğine olan inancım arttı.

Ama sonradan öğrendim ki, iktidar partisinden birileri valiyi arayıp yukarıda tırnak içerisinde verdiğim bu açıklaması nedeniyle sert tonda sitem etmişler.

Bunu ilk duyduğumda nedenini anlayamamıştım.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un kanatları altındaki bir valiye, kim, hangi cesaretle sitem edebilirdi ki?..

Ama iddiaya göre etmişlerdi...

Hem de sitemden bir tık daha fazla dozda…

Vali beyin söylediklerini tekrar tekrar okudum, bırakın sitem etmeyi aslında teşekkür edilecek cümlelerdi söyledikleri…

Bu siteme bir türlü anlam verememiştim.

Sitem edecek ne var diye düşünmüştüm.

Ta ki, Ak Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hakan Tütüncü’nün önceki gün paylaştığı son video klibini izleyinceye kadar…

Valiye sitemin şifrelerini o videoyu izleyince çözdüm.

Tütüncü’nun klibi, tam da vali beyin dediği gibi Antalya’nın alt ve üst geçitlerinde sıkışan trafik sorununun görüntüleriyle ile başlıyordu.

Alt geçitlerde, üst geçitlerde gıdım gıdım ilerleyen trafik videosu, CHP’li büyükşehir yönetimine göndermeydi…

Trafik sıkışıklığı nedeniyle evlerine geç giden insanların yaşamından kesitler vardı.

Demek ki, Ak Parti Antalya’daki seçim kampanyasının odağına trafik sorununu alacak ve çözüm önerilerini seçim vaadi olarak seçmene sunacaktı.

Bu video, trafik sıkıntısının AKP’nin seçim kampanyasında başrolü oynayacağının ipuçlarını taşıyordu.

AKP trafik sıkıntısını kampanya boyunca işleyecek ve çözüm yollarını anlatarak seçmenden oy alacaktı.

Plan buydu…

Ama vali bey, o açıklamasıyla pişmiş aşa su katmıştı.

Ak Parti’nin vaat edeceği trafik ile ilgili çözüm önerilerini, devletin birer vaadi olarak, 15 gün önce  ‘Çözeceğiz’ diyerek Antalya halkı ile paylaşmıştı.

Şimdi size soruyorum…

Ak Parti, devletin valisinin, “Çözme” sözü verdiği bir sorunu, seçim kampanyasının ana gövdesine oturtup, “Biz çözeceğiz” derse, seçmen, “Devlet zaten çözecek, geç bunu” çıkışıyla karşısına dikilir mi?..

Dikilir?..

Çünkü, önce vali bey söyledi.

Yani devlet…

Vali Hulusi Şahin’in bu açıklamasıyla Ak Parti’nin çok önemli bir seçim kozunu, vaadini elinden almış oldu.

Ne diyelim, Ak Parti’ye geçmiş olsun…

Aslına bakarsanız, Hakan Tütüncü’nün trafik sıkışıklığı ile ilgili çarpıcı o videosu beni taa 25 yıl öncesine götürdü.

CHP’li Bekir Kumbul’un, ‘Kilitleri açacağız’ dediği 1999’daki seçim kampanyasına…

Antalya’nın o günkü gündemi de şehir merkezindeki trafikti…

Caddeler, sokaklar özellikle akşam saatlerinde araç yoğunluğu yüzünden kilitleniyordu.

Tıpkı bugünkü gibi…

Aradan 25 yıl geçmiş, bakıyorum sorun aynı…

Peki, Bekir Kumbul, kendisini büyükşehir belediye başkanlığına taşıyan bu sloganın gereğini yaptı mı?..

Kilitleri açtı mı?..

Hayır…

Kumbul, trafiği içinden çıkılmaz hale getiren taksiciler ve dolmuşçular başta olmak üzere kent içi ulaşım lobisini bir türlü aşamadı.

Ürkek davrandı.

Bırakın kilidi açmayı, o kilidi açacak anahtarı bile eline alamadı.

Eğer Hakan Tütüncü de trafik sorununu seçim kampanyasının odağına oturtur, vali beyden daha iyi çözüm önerileri getirirse seçimi kazanma şansını yakalar.

Ama koltuğa oturur ve gereğini yapamazsa büyükşehirde ikinci dönemi göremez.

Ve dönelim yine valiye sitem meselesine…

Bir önceki vali, Manavgat orman yangını sırasında bir bakan tarafından lafla dövülmüş, işittiği sözlerden incinmiş ve ardından tayini çıkıp bir başka vilayete gitmişti.

İddia o ki; şimdi yine bir vali, yine iktidar mensubu birinin sert tonda bir sitemiyle karşı karşıya kalmış.

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha 10 gün kadar önce valileri Ankara’da toplayıp ne demişti?..

Hatırlayalım:

“Hiç şüphesiz ülkemizin topyekûn kalkınması, büyümesi, güçlenmesi hedefinin adı olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun şehirlerimizdeki birinci derece muhatabı valilerimizdir.”

Ve, tam da bu yazımıza cuk oturacak şu cümle ile konuşmasını bitirmişti:

“Valilerimiz şehrin her bir meselesine sahip çıkıp çözümüne öncülük yapmakla mükelleftir.”

Valinin el attığı trafik keşmekeşi de şehrin bir meselesi değil midir?..

Bu soruna el koyan, çözüm üretmeye çalışan bir valiye, laga luga etmek kimsenin haddine değildir.

Valiler, şehirlerde cumhurbaşkanının temsilcisidir.

O şehirde, ister il başkanı ol, ister vekil veya eski bir bakan…

Valiye efelenmek, cumhurbaşkanına efelenmektir.

Hakan Tütüncü’nün Ak Parti İl Binası’nı ziyaretinde de görüyorum ki, il başkanı Ali Çetin sandalyede oturmuş, koltuğuna ise Antalya’nın 6 vekilinden biri kurulmuş.

İl başkanı kimi temsil ediyor?..

Ak Parti genel başkanını…

Yani Erdoğan’ı…

Partide hiyerarşik yapıyı bozmuşsunuz, bari devlette bozmayın…

Valiyi rahat bırakın, işini gücünü yapsın.

Herkes haddini, hukukunu, yerini, yurdunu bilecek ki, devletin çarkı dönsün değil mi?..

NOT: Yazı yayınlandıktan sonra bazı okurlar vali beyi arayan kişinin Hakan Tütüncü olup olmadığını sordular. Manşetteki fotoğrafa bakarak böyle bir kanıya varan okuyuculara söyleyeceğim şu; o partili Tütüncü değil.