Eski Özel Kalem Müdürü olan Tapsız, bir camide beğendiği tarihi saati makam odasına yerleştirmiş ve köylüler tarafından Cumhurbaşkanı Gül'e şikayet edilmişti.
Deniz Feneri soruşturmasında Kanal 7’ye yapılan baskını haber verdiği öne sürülen belediye başkanının ardından, Burdur Valisi'nin de ifadeye çağırılacağı öğrenildi.
Vali Süleyman Tapsız, ‘’Köstebek’’ iddialarıyla ilgili dönemde, İçişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürü olarak görev yapıyordu. Tapsız bir süre önce Burdur’un Günalan Köyü Camiinde beğendiği tarihi saati alıp makam odasına yerleştirmiş ve köylüler tarafından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e şikayet edilmişti.
Deniz Feneri soruşturması şüphelilerinin, 2009’da aralarında Kanal 7’nin de bulunduğu şirketler için savcılığın aldığı arama kararından haberdar oldukları, şirketlere yapılan baskında ele geçirilen hard disklerdeki bazı bilgilerin, baskından bir gün önce silindiği, arama kararının da üç kamu görevlisi aracılığıyla şüphelilere ulaştırıldığı iddia edilmişti.
ÖNCE BELEDİYE BAŞKANI
Savcılar ilk olarak, şüphelilere arama kararını sızdırdığı iddia edilen AKP’li Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz’ı ifadeye çağırdı. Korkmaz’ın, Kanal 7’ye yapılan baskından bir gün önce 14 Ekim 2009’da saat 22.22.24’te cep telefonundan Deniz Feneri soruşturmasında tutuklanan Kanal 7 yöneticisi Mustafa Çelik’i aradığı belirlendi. Korkmaz 56 saniye süren bu görüşmeden 20 saniye sonra da diğer Kanal 7 yöneticisi İsmail Karahan’ı arayarak, “Önemli bir gelişme var’’ dedi ve yüz yüze görüşmek istedi.
Deniz Feneri soruşturmasında 16 Ekim 2009’da arama yapılacağı bilgisinin, üç kamu görevlisi tarafından şüphelilere ulaştırıldığı iddia ediliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nde üst düzey bir yöneticinin arama kararını dönemin İçişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Süleyman Tapsız’a ilettiği, Tapsız’ın da Belediye Başkanı Korkmaz’a haber verdiği öne sürülüyor.
Soruşturmada Süleyman Tapsız’ın da ifadesine başvurulacağı belirtildi. 2007-2010 arasında İçişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü görevinde halen Burdur Valisi olan Süleyman Tapsız bulunuyordu. Tapsız, bu görevde olduğu dönemde Deniz Feneri e.V. soruşturması konusunda hiç kimse ile herhangi bir irtibatı ve telefon görüşmesinin söz konusu olmadığını bildirdi.