Gün Haber

Üniversite kimin için var?..

Dursun Gündoğdu yazdı...
ABONE OL
Abone Ol
Üniversite kimin için var?..
Haberler / KAMPÜS
15 Ağustos 2020 Cumartesi 21:20
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Akdeniz Üniversitesi rektör atamasıyla ilgili, daha rektör atanmadan önce, ‘Özlenen rektör o mu?’ diye bir yazı kaleme aldım ve bazı gerçekleri ortaya döktüm ya, birileri hala bu yazıdan dolayı bana kızgın…

Neymiş, ‘Özlenen hanım rektör oldu. Özür dile’ diyorlar…

Hadi ordan…

Ben yazdığım, doğruluğuna inandığım hiçbir yazıdan dolayı kimseden özür dilemem…

Hele hele, rektör oldu diye hiç…

Bir yanlışım varsa, rektör olsun olmasın özür dilerim…

Bugüne kadar tüm yazılarımı araştırarak, isteyerek, bilerek ve tahammüden yazmışımdır.

O yazıda bir maddi hata, mantık hatası yapmış isem çıkar özür diler, düzeltirim.

Ama birileri istedi diye değil…

Bu nedenle, o yazımın sonuna kadar arkasındayım.

Yalaka, yandaş olsaydım o gün Prof. Dr.  Özlenen Özkan’a arka çıkar, onu pohpohlayan bir yazı yazardım.

O yazıyı yazmadan önce biliyordum ki, Özlenen Özkan’ın aday gösterilme ihtimali yüzde 80’di…

Çünkü, Külliye öyle istiyordu…

Şimdi birilerinin yönlendirmesiyle, yalakalar, yeni rektörden beklentisi olanlar bana yorumlarda sallayıp duruyor.

Bu satırın yazarı, Akdeniz Üniversitesi’nde ne rektörler gördü. Hepsi geldikleri gibi gittiler.

Kimi iyi bir iz bıraktı, kimi kötü…

Bu o koltuğa oturan kişiye bağlı…

Yine bu satırın yazarı, Tuncer Karpuzoğlu döneminde laboratuvar tahlil kitleriyle ilgili yolsuzluğu yazdı. Milyonlarca TL’yi heba olmaktan, yüzlerce hastayı yanlış teşhis konulmaktan oradaki cesur bilim adamları ile el ele verip birlikte kurtardı.

Giden rektör Prof. Dr. Mustafa Ünal’ı en çok eleştirenlerden biri de bendim… Devlet, tasarruf tasarruf derken, onun milyonlar harcayıp kampüs girişine yeni kapı yaptırmasına karşı çıkan ilk ben oldum. Ve, bunu da defalarca yazdım.

Karpuzoğlu ile Ünal arasındaki diğer rektörlerle ilgili yazdıklarımı saymıyorum bile…

Ben, ‘Özlenen rektör o mu?’ diye yazdım ya, beni hemen Mustafa Ünal’ın kalemşörü sandılar.

Kendisi ile rektörlüğü boyunca bir kez baş başa görüşme yaptım…

O da 2 yıl kadar önce, 10 dakika…

Bir şey almak için değil, Gün Haber olarak bir fotoğraf, şiir yarışması düzenleyip kazanan öğrencilere nasıl maddi destek oluruz diye gitmiştim yanına…

O yıl düzenledikleri çok yarışma varmış, ikinci yıl yapalım dedik…

Bu yılın başında da pandemi çıktı, erteledik mecburen…

O tarihten bu tarihe ne yüz yüze görüştüm, ne telefonla…

Ey münafıklar, anladınız mı?..

Üniversitenin arşivi, kağıdı, küreği elinizde…

Bakın edin…

Kim ne istemiş dökün belgeleri ortaya…

Yazdığım her ne varsa takipçisi olacağım…

Ve gelelim atama sonrasına…

Prof. Dr. Özlenen Özkan rektör oldu, geldi koltuğuna oturdu.

Bu arada bir hatırlatma ve düzeltme yapayım…

Birilerinin dediği gibi, Özlenen hanım, Antalya’nın ilk kadın rektörü değil…

Antalya’nın ilk kadın rektörü, AKEV Üniversitesi’nin Rektörü Kamile Perçin Akgül’dür…

Ve Kamile hanım, o koltuğunda halen oturuyor.

Özlenen hanım, Antalya’nın ikinci kadın rektörü oldu…

Onu da kutluyorum…

Devir teslime, eşi Ömer Özkan’ın gelmemesi isabetli olmuş…

Veya gelmişse, fotoğraf karelerinde görünmemesi iyi olmuş…

Ancak, Ömer Özkan’ın sosyal medyadan paylaşımında kullandığı kelimelerin seçimi pek iyi olmamış…

Üniversitelerde, ‘Eş rektörlük’ olmadığını, şimdiden kendisine hatırlatayım istedim.

Eşi adına, tüm şehirden destek istemesi, bu atamayı yapanlara, ‘İnşallah’, ‘Maşallah’ diyerek teşekkür etmesi de bana garip geldi.

Bırak o teşekkürü rektörün kendisi yapsın…

Şehirden, halktan destek isteyecekse kendisi istesin, birilerine bu atamadan dolayı teşekkür edecekse kendisi etsin…

Şimdi gelelim sadede…

Ben bir görevden alma, yeni bir atama yapıldıktan sonra, gidenin, gelenin arkalarından kim ne diyor diye bakarım.

Üniversite kimin için var?

Öğrenciler için değil mi?..

60 bine yakın öğrenciden giden rektör için tek kötü bir laf edeni duydunuz mu?..

Ben duymadım…

Öğrenciler genelde ne diyor peki?..

Sosyal medyada gördüğüm kadarıyla, giden rektöre methiyeler düzüyorlar…

‘Ağladık’ diyorlar…

‘Efsane’ diyorlar…

Hatta biri espri de olsa abartıyor, ‘Yavrusunu kartal kapmış Fatma Girik gibiyiz’ diyor.

İçten, samimi yazılar bunlar…

Peki, kim başka ne diyor?..

Bu atamadan sonra haberlere yapılan yorumlar, sosyal medya paylaşımları gösteriyor ki, üniversitede çok kişi koltuk bekliyor.

O nedenledir ki, yeni rektöre yağlamayı, yıkamayı abartanlar çok.

Eğer, alt kadrolarda çalışanlar, ‘Yönetim kadrolarını hemen değiştirin, eskilerin tümünü atın’ diyorsa ben bunda art niyet ararım.

Demek ki, eski rektör ve yönetimi bu alt kadroları çok çalıştırıyorlardı ki, giden rektöre kızgınlar.

Ve, sonuç;

Biz gerçek gazeteciler, gerçek neyse onu yazarız…

Bugün yazdıklarımız da bunlar…

Belki acıtıyor, incitiyor olabilir…

Yarın bir başarıyı yazarız.

Alkışlarız da…

Bu sizin icraatınıza kalmış…

 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

 Faruk
 19 Ağustos 2020 Çarşamba 18:04
Üniversite kimin için var? Aslında bunu Antalyalı, daha doğrusu bu kentte yaşayanlar uzun yıllardır sorup duruyor. Giden iyiydi, yok ondan öncekiler daha iyiydi bunlar fasa fiso.. 1982 yılında kurulan bir üniversite. Bu kentin tarımı için, ekonomisi için ve çevrenin korunmasına yönelik ürettikleri kalıcı bir proje var mı? Diğer bir konu üniversite sadece organ nakli merkezinden ibaret değil. Ona yüz taktık, buna kol.. Bu kentte yaşayanların çokta umrundaydı. Hastane bölümü dökülüyor. Acil durumdaki kanser hastalarına bile aylar sonrasına gün veriliyor. Vatandaş polikliniğe getirdiği 90 yaşındaki hastasına tekerlekli sandalye bulmak için bloklar arasında adeta maratona çıkıyor. Kantinlere bakıyorsun cebinde parası olmayan vatandaşa turist muamelesi yapıyor. Burası gelen insanlardan kazanç elde etmeyi hedefleyen bir şirket mi, yoksa kamu hastanesi mi? Ama döner sermayeden sağlam cukka gelecek ya gerisi önemli değil. Üniversite kimin için var''ı; her rektör değişiminde bir takım beklentiler içinde olan veya yas tutanlar değil, bak öyle fazla uzağa da gitmeye gerek yok ini hastane bahçesinde bekleyen insanlarla tartışın..
 mustafa.
 17 Ağustos 2020 Pazartesi 02:59
çekemiyorsan anten takıcan haci emmi.
 taş
 17 Ağustos 2020 Pazartesi 02:10
Kim derdi ki bu ülkede cemaatler bu kadar etkili olacaklar.Sözün bittiği yer.
 Vatandaş
 16 Ağustos 2020 Pazar 01:24
Sayın gazeteci bir gazeteci okuyucusuna münafık diye bilir mi?Akdeniz Üniversitesideki usulsüz atamaları yaza bildin mi?Akdeniz Üniversitesin arazisine yapılan pınarlar inşatı yaza bildin mi?
 ilahiyat öğrencisi
 16 Ağustos 2020 Pazar 00:30
biz öğrenciler bir selama tav oluruz. sosyal medyada yazılan cevaba sanki o kişiyi tanımış gibi sahip çıkarız. ben sadece rektörlerin,diyanet başkanlarının,belediye başkanlarının siyah,zırhlı milyon dolarlık araba binmelerini sevmiyorum. bir öğrenci olarak hayal ediyorum, rektör bisikletle gelse okula,cuma namazına, belediye başkanı otobüsle gelse işe nasıl olur ülkemiz.şöförü olmaza, koruması olmasa öğrenciler veya halk döver mi bunları merak ediyorum.5 yıl sonra unutulur bu kişiler ama zırhlı milyonluk araçlar hep kalacak elhamdülillah.
 Ispartalı
 16 Ağustos 2020 Pazar 00:08
Sayın Gündoğdu, demek ki, yazılarınızla kitleleri etkileyemiyorsunuz. Özlenen Hanım, sizin taraflı yazılarınıza rağmen rektör olarak Cumhurbaşkanımız tarafından atandı. Bakalım en son yazdığınızdan başka ne yazabileceksiniz. Hoş genelde hoşunuza gitmeyen yorumları yayınlamıyorsunuz ama yine de sağlık olsun. Siz iyi bir gazeteci ve heyecanını kaybetmeyen bir muhabirsiniz. Kolay gelsin.
 antalyalı
 15 Ağustos 2020 Cumartesi 21:58
dursun bey Akdeniz üniversitesi çalışanları en son Mustafa alaydın zamanında çok mutlu ve istekli çalışıyordu. çünkü ekip .y.di. malum fetö olayları ortamı gerdi ve halen sıkıntılar var. bencede tüm kadro değişsin keşke tüm kademelere kadınlarımızı atasa. çok haksızlıklar ve hukuksuzluklar oldu. bir çok idari personelin nakli verilmedi bahanesiz olarak, ama akademik nakiller eş dost herkesi hemen getirdi, gönderdi.insanlar mutsuz hemen rotasyon olmalı, anket mi yapılacak bir çalışmamı yapılacak personelleri mutlu etmeleri gerekiyor. dekanlar veya kadın çalışanları aşağılayan fakülte sekreterleri belirlensin. işveren gibi davranmaktan vazgeçsinler. babalarının çiftliği gibi davrandılar.insanlıktan çıktılar.değişim bekleyenler en alt çalışanlar. öyle anlar olduki cinayet işleme noktasına gelindi,aileler parçalandı. insanların nakilleri verilsin, gereksiz personeller belirlensin.torpil, kayırmacılık artık bitsin yeter. ıspartadan selamlar.

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
TÜRKİYE ANTALYA BURDUR ISPARTA SİYASET TURİZM YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ RESMİ REKLAMLAR KAMPÜS SPOR GÜN'ÜN ÜRÜNÜ SAĞLIK EKONOMİ DÜNYA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Gün Haber