Yaklaşık 11 yıl önce yelkenli tekneyle ülkeleri Kanada'dan okyanusa açılan Diane (59) ve Wade Alarie (63) çifti, yaz-kış teknede yaşıyor. Ülke ülke gezen ve deniz hayatına çok alışan Alarie çifti, kara hayatına dönmeyi düşünmüyor. 11 yılda 77 ülke gezen çift, 2 hafta önce Antalya'nın Alanya ilçesine gelerek Alanya Marina'ya demirledi. Diane ve Wade Alarie, 1 yıl boyunca burada kalmayı planladıklarını söyledi. Emekli olduktan sonra seçtikleri tekne hayatında oldukça mutlu olduklarını ifade eden Alarie çifti, "Burası bizim evimiz" diyor.
'EVDE YAŞAMA FİKRİ ÇOK SIKICI'
Asker emeklisi Wade ve emekli hemşire Diane Alarie, Kanada'da kalıp hep aynı şeyleri yaptıkları sıkıcı bir hayat sürmek istemediklerini, dünyayı gezerek yeni kültürler tanımak istedikleri için bu yolculuğa çıktıklarını anlattı. Wade Alarie, "Emekli olduktan sonra tekneyle dünyayı gezmeye karar verdik. Bu nedenle teknede yaşamamız gerekiyor. Teknede yaşamaya başladıktan sonra tekrar Kanada'da bir evde yaşama hissi bizim için çok sıkıcı bir düşünce olduğu için teknede yaşamaya devam ediyoruz" dedi.
'BİZE UZUN SÜRE KALMA İMKANI SAĞLAYAN İLK ÜLKE TÜRKİYE'
Bugüne dek 77 ülke gezen Alarie çifti, bir sonraki durakları hakkında bilgi verirken, "Türkiye bize uzun süre kalma imkanı tanıyan nadir ülkelerden biri. 1 senelik kontratımızı yaptık. Daha sonra Türkiye'yi gezerek batısına doğru ilerleyeceğiz. Karadeniz'e gitme planımız olabilir. Yunanistan'a da gideceğiz, Rusya'yı da görmek istiyoruz" diye konuştu.
'PANDEMİDE 100 GÜN TEKNEDEN ÇIKMADIK'
Seyahatte oldukları süreçte dünyada koronavirüs salgınının patlaması sonrası ilginç deneyimler yaşayan Alarie çifti, pandemiye Mısır seyahatinde denk geldi. Mısır'a gittikten 1 hafta sonra pandeminin açıklandığını ve ülkeler arası sınırların kapandığını aktaran çift, 100 gün boyunca tekneden inemediklerini, Mısırlı yetkililerin buna izin vermediğini anlatırken şunları söyledi:
"İlk olarak Hindistan Caputi'ye giriş yaptık. O zamanlar koronavirüs nedir ne değildir fikrimiz yoktu. Daha pandemi haline gelmemişti. Oradan Eritre'ye geçtik. İnternet yok, iletişim kurma durumumuz yok. Ardından Sudan'a geçtik ve yavaş yavaş koronavirüs var, önlemler alınıyor gibi şeyler duymaya başladık. En son nisanda Mısır'a geldik. 1 hafta sonra koronavirüs artmaya başlayınca bütün ülkeler sınırlarını kapattı. O süreçte orada kaldık, tekneden hiç çıkmadık. Pandemi yavaş yavaş kalkmaya başladığında nereye gidebiliriz diye arayışa geçtik. Hırvatistan'a mı, Yunanistan'a mı Türkiye'ye mi derken ilk Türkiye'den cevap geldi. 'Türkiye'ye gelebilirsiniz. Biz her şekilde size yardımcı olacağız' dedikleri için buraya gelmeye karar verdik. 3 tekne birlikte yola çıktık. Rüzgarlar çok sert estiği için Süveyş Kanalı'ndan geçip buraya gelmemiz 3 hafta sürdü."
'TÜRKİYE'DE HERKES KURALLARA UYUYOR'
Türkiye'deki koronavirüs tedbirlerini de çok beğendiklerini söyleyen çift, "Türkiye çok güzel, insanlar çok hassas. İnsanlar maskelerini toplu taşımalarda takıyor. Biz burada eşimle bir arada olduğumuz için takmıyoruz ama dışarı çıktığımız zaman herkes sosyal mesafeye, kurallara uyuyor" dedi.
'TEKNEYLE STRESSİZ BİR HAYATI SEÇTİK'
Tekne hayatını herkese önerdiklerini söyleyen çift, seçtikleri bu hayatla stresi en aza indirdiklerini, tek dertlerinin artık karınlarının doyup doymadığı ve hava durumu olduğunu ifade etti. Alarie çifti, şöyle konuştu:
"11 yıldır Kanada'ya gitmedik. Kara hayatı bize bürokrasi, banka vs. çok stresli gelmeye başladığından beri denizde yaşamayı seçtik. Karaya dönmeyi istemeyiz. Stressiz bir hayatı seçtik, çünkü karada olduğun zaman 24 saat bile yapacağın şeyler için yetmiyor, hep koşturmaca içindesin. Her şey midemle alakalı sadece midem ve güneş. Her gün hayatı yaşıyorsun ama daha az stresli bir yaşam. Kanada'ya dönüp orada yaşamak zorunda kalırsak ne yaparız bilmiyorum. Bu hayatın en sevdiğim yönü birçok yeni insanla tanışıyoruz. Sürekli yeni yerlere gittiğimiz, yeni insanlar ve yeni kültürlerle tanıştığımız için beynimiz de sürekli güncel kalıyor. Ülkemizde kalmış olsaydık aynı insanlarla aynı AVM'lerde daha kısıtlı bir hayat yaşamak zorunda kalırdık. Biz çok sosyal insanlarız, bu da çok sosyal bir hayat. Dünyayı yelkenli bir tekneyle gezmeye karar verdik. Çünkü Everest'in tepesine çıkmak istesek çantaları taşıyacak birine ihtiyacın var ama yelkenli bir teknede buna ihtiyacın yok" dedi.
'KARADA İNSANLAR ÇOK STRESLİ HAYAT SÜRÜYOR'
Asıl bundan sonra karaya dönmelerinin zor olacağını belirten Diane Alarie, "Biz en son Kanada'ya gitmeden önce 18 ay boyunca bir yerde demirledik. Marinaya girmedik. Karaya döndüğümüzde 24 saatin insanlar için yeterli olmadığını ve çok stresli bir hayat sürdüklerini gördük. İnsanlar çok fazla şey istiyor. Bizim burada ihtiyacımız olan her şey var. İhtiyacımız olmayanı da almıyoruz. Zaten yer yok" diye konuştu.
Yaklaşık 77 ülke gezen Alarie çifti, daha önce Türkiye'ye geldiklerini, İstanbul, Ankara ve İzmir'i gezdiklerini, ancak ilk kez tekneyle geldiklerini ve Alanya Marina'da olmaktan mutlu olduklarını dile getirdi. Çift, "Burada olmaktan çok mutluyuz. İnsanlar çok cana yakın. Bizim her türlü ihtiyacımıza karşılık veriyorlar. Diğer marinalarda bir şeyin kırılsa bozulsa, 'Bu çok kötü, bu sizin probleminiz. Ben bunu yapamam siz kendi başınızın çaresine bakın' derler ama burada bize her zaman yardımcı oluyorlar. Özellikle Alanya'dan da bahsedersek, denizi, her yeri çok temiz. Türkiye bu konuda çok iyi o yüzden burada olmaktan çok mutluyuz" dedi.
Burcu MUTLU- Engin ANAK/ALANYA (Antalya), (DHA)