Hakkari'de 24 askerin şehit olduğu saldırıların ardından Başbakan Tayyip Erdoğan, medya yöneticileriyle biraraya geldi.
Başbakan Erdoğan, toplantının ardından açıklama yaptı.
Erdoğan, özetle şunları söyledi:
"Burada rekabet, istismar olmaz. Muhalefet partileri çözüm önerileri vermiyor, destek olmayıp hükümete saldırmak için fırsat olarak görüyor. CHP Genel Başkanı hükümeti sorumlu tutmak gibi bir kolaycılığa kaçmıştır. İstifa çağrısı yaparak terör örgütü cesaretlendirme yoluna gidiyor. İstifa çağrısı en hafif deyimiyle fırsatçılıktır. MHP aynı şekilde bildik söylemini tahrik edici üslubunu sergilemiştir. Yangına körükle gitmektedir.
BDP özgür, demokratik, barış eksenli bir siyaset değil vesayet altında siyaset yürüttüğünü dün bir kez daha sergilemiştir. BDP'nin açıklaması samimiyetten uzak olduğu kadar ölmeye ve öldürmeye programlanmış canileri teşvik eder mahiyettedir. Buradan bir kez daha açık ve net söylüyorum: Gençlerin kanı, annelerin gözyaşı üzerinden siyaset yapanlar, gençlerin ölümü karşısında avuçlarını ovuşturanlar er ya da geç kaybedeceklerdir, kaybetmeye mahkumdurlar.
Terör örgütü intihar ediyor. Terör örgütü kendisi biterken, kendi militanlarını da dağa intihara gönderiyor. Artık Kürt vatandaşlarımın anneleri seslerini yükseltsin. Artık aydınlar, yazarlar sesini yükseltsin. Artık sivil toplum örgütleri bu kanlı piyasa karşısında sesini yükseltsin. Susmak onaylamaktır. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
Medyanın, terörün bu hedeflerine hizmet etmemesi, bilerek ya da bilmeyerek propagandasını yapmaması hususunu birlikte değerlendirdik. Elbette bir müdahale arzusu içinde asla değiliz. Bunu, anti demokratik buluruz. Biz otokontrol yoluyla milli bir meselede medyanın da milli bir duruş sergilemesinin mücadeleye güç katacağına inanıyoruz. Nasıl ki biz terörle mücadele ederken demokrasi-güvenlik dengesini azami derecede gözetiyorsak, medyanın da halkın haber alma özgürlüğüyle terör propagandası arasındaki dengeyi gözetmesini bekliyoruz.
Çatışma dili, savaş dili ülkenini birliğine hizmet etmez. Hiç kimsenin şüphesi olmasın kazanan biz olacağız.
Kara harekatıyla ilgili detaylara girmeyelim. Hedefimiz belirlenen koordinatlarda ilk adımı atmak ve neticede ne elde edebiliriz bunu görmektir. Harekat netice almanın adıdır.
Mesud Barzani’nin gelmesini ben istedim. Bu süreç sadece Türkiye’ye yönelik değil, Türk-Kürt kardeşliğine yönelik bir eylemdir. Kardeşliğimizi parçalamaya yönelik eylem sürecidir. Bunu birlikte aşmamız, başarmamız gerekiyor. Türkiye olarak kararlılığımızı ortaya koyacağız."