Gün Haber

Tartışılmadık bu kalmıştı, onu da yaptık

Atatürk'ün ölümüyle ilgili iddiaları köşesine taşıyan Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç ilginç bir yazı kaleme aldı. ‘Bir tartışılmadık, polemik konusu yapılmadık Ata’mızın ölüm tarihi kalmıştı’ diyerek bu yazıyı veriyoruz. İşte Ardıç’ın o yazısı:
ABONE OL
Abone Ol
Tartışılmadık bu kalmıştı, onu da yaptık
Haberler / Türkiye
24 Ağustos 2011 Çarşamba 13:20
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Atatürk 9 Kasım'da mı öldü?

Siz Muammer Kaddafi'yle uğraşadurun, benim önümde çok daha ilginç bir konu var. "Profesyonel" açıdan daha uygun düşerdi ama kasım ayını bekleyemeyeceğim, kimse kusura bakmasın.

ATATÜRK İÇİMİZDE YAŞIYOR DİYENLER OKUMASIN

Latife Hanım'ın kızkardeşinin torunu Mehmet Sadık Öke, Atatürk'ün 9 Kasım'da öldüğünü söylemiş. ("Atatürk ölmedi, içimizde yaşıyor" diyecekler bu yazıyı hiç zahmet edip okumasınlar.) Sayın Öke 44 yaşında. Bu iddia, birinci elden tanıklık değil, aile içinde konuşulanlardan ve herhalde Latife Hanım'ın kızkardeşi, anneannesi Vecihe Hanım'dan duyduğu bir şey...

Dört ay önce yayınlanan çarpıcı bir kitabı fırsat bulup da ancak okuyabildim:
"Teyzem Latife"... Yazar Fatih Bayhan'ın Mehmet Sadık Öke'yle yaptığı bir"nehir-söyleşi"... Bu tür kitaplar, çok rahat ve hızlı okundukları için son yıllarda çok moda.

ATATÜRK'ÜN BOŞANMA SÜRECİ

Öke, Atatürk'ün Latife Hanım'la evliliği ve boşanması konusuna birçok müthiş ayrıntı getirmiş.
Örneğin Fikriye Hanım'ın intihar etmediğini, Rusuhi Bey tarafından vurulduğunu buradan öğrenebilirsiniz. (Fikriye Hanım, terkedilmenin acısıyla, hem Atatürk'ü hem eşini vurmaya gelmiş Çankaya'ya, önlemişler.) Daha başka Çankaya dedikodularına hiç girmeyelim: "Bir süre köşkte kalan" dansöz Refet Süreyya Hanım (Fahrettin Altay'ın hatıralarında varmış)... Kadın kılığına girerek dans eden garson Saip...
Bir de Fransız şarkıcı Yvonne Vincent olacaktı yahu, Refii Cevat'ın (Ulunay) yazdığı...

ATATÜRK 10 KASIM'DA DEĞİL 9 KASIM'DA ÖLDÜ

Geçelim bunları. Sayın Öke, Atatürk'ün sanıldığı ve hep bilindiği gibi 10 Kasım'da değil, 9 Kasım'da öldüğünü, "son bir hafta boyunca süren pazarlıkların son gün yoğunlaşarak anlaşmaya varılması üzerine 10 Kasım'da vefatın ilan edildiğini" söylüyor.
Cumhuriyetin "taht kavgası" olsa gerek.
Doğru mudur bu? "Tabii bilirsiniz" diye başlamış sözüne, söyleşinin o bölümünde.
Hayır, bilmeyiz.

Biz de bilmedikten sonra, halk ne halt etsin?
Gerçi, "Atatürk'ün açıklandığı ve hep anıldığı şekilde saat 9'u 5 geçe değil, sabah 7 sularında öldüğünü, okulların ve resmi dairelerin mesai saati başlangıcına denk getirilmesi ve böylece törenlere katılımın kolaylaştırılması amacıyla kamuoyuna 9'u 5 geçe olarak bildirildiğini" duymuştuk ama...
Bunu ortaya atan da Çetin Altan olmuştu hatırladığımız kadarıyla, pek üstünde durulmamıştı...


NE TÜR REZİLLİKLER DÖNMÜŞ DOLMABAHÇE SARAYINDA

Fakat 9 Kasım... Hayır, bilmiyorduk.
Diyeceksiniz ki, Atatürk 9 Kasım'da ölse ne farkeder, 6 Kasım'da ölse ne değişir?
Saat sekiz çeyrekte ölse ne olacak, on buçukta ölse ne yazacak?
Mesele bu değildir.

Ne tür rezillikler dönmüş o Dolmabahçe Sarayı'nda?
Nasıl gözümüzün içine baka baka yalan söylerler ve yetmiş yıl kimse ağzını açmaz? Nasıl kandırılır kuşaklar boyunca bu ülkenin vatandaşları?
Bu memleketin, bu rejimin her şeyi mi yalan dolan ve sansür üzerine kuruludur?
Hani "Kürt" diye de kimse yoktu ya, onun gibi... Hani ele geçirilen roketatarlar da su borusuydu ya, onun gibi...

Eski genelkurmay başkanı suçlamıştı ya, "alternatif tarih yaratmaya çalışıyorlar" diye, kimlerdir bunlar?
 
Engin ARDIÇ/ SABAH

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
TÜRKİYE ANTALYA BURDUR ISPARTA SİYASET TURİZM YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ RESMİ REKLAMLAR KAMPÜS SPOR GÜN'ÜN ÜRÜNÜ SAĞLIK EKONOMİ DÜNYA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Gün Haber