Doğa Derneği’nin Burdur Gölü Projesi kapsamında çektiği damla sulama konulu kısafilmde yer alan Sümer Ezgü, Burdur Gölü’nün Burdur için önemini anlatarak gölün yok
olmaktan kurtulabilmesi için hemşehrilerinden destek istedi.
Burdur Gölü kıyısında gerçekleştirilen çekimler sırasında basın mensuplarına açıklama
yapan Ezgü, şunları söyledi:
“Benim ve yaşıtlarım olan bütün arkadaşlarımın çocukluk yılları Burdur’da ve Burdur
Gölü’nde geçti. Yüzmeyi biz bu gölde öğrendik. Burdur Gölü’nde dikkuyruk ördekleriyle,
karabataklarla birlikte yüzdük. Kayıklara bindik, optimist ve benzeri su sporları yaptık,
güneşlendik. Ne yazık ki hemşehrilerim yıllar geçtikçe göle daha az uğrar oldu çünkü
göl hem gittikçe kirlendi, hem de gözle görülür bir şekilde çekilmeye başladı. Eğer bunu
fark edip bir an önce harekete geçmez ve gölümüzü kurtarmak için tüm Burdurlular el
ele vermezsek çok geç olabilir. Ve biz biliyoruz ki Burdur Gölü yok olursa, iklim değişir,
doğanın dengesi bozulur, sadece insanlar değil tüm canlılar etkilenir ve Burdur’da yaşam
biter. Tarih boyunca medeniyetleri Burdur’a çeken Burdur Gölü, doğanın geçmişten
bize bıraktığı bir emanet ve gelecek yaşama bizim aktaracağımız bir mirastır. Doğa
Derneği’nin işaret ettiği gibi, salma usulü sulama yerine damla usulü sulama yöntemi
kullanımı, gölün suyunun azalmasını önleyecektir. Çiftçisi, esnafı, sanatçısı, halkı ve
yöneticileriyle biz Burdurlular gölümüzün yok olma sürecini durdurarak gölümüzü eski
haline kavuşturabiliriz. Bundan böyle Doğa Derneği’nin Burdur’da yürüttüğü çalışmalara
benim vereceğim desteğin aynısını hemşehrilerimin de vereceğinden hiç kuşkum yok.”
25 YILDA SUYUNUN YAKLAŞIK ÜÇTE BİRİ KAYBOLDU
Doğa Derneği Burdur Gölü Proje Koordinatörü Ayşe Sargın da yaptığı açıklamada, Burdur
Gölü’nün son 25 yılda suyunun yaklaşık üçte birini kaybettiğine ve gölde 11 metrelik bir
alçalma meydana geldiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Burdur Gölü Havzası’nda 1995’ten itibaren yağışlı bir döneme geçilmesine karşın gölde
yaşanan su kaybı bu durumun iklimsel faktörlerden çok insan faktörüne bağlı olduğunu
gösteriyor. Gölü besleyen akarsular üzerine plansız bir biçimde inşa edilen barajlar ve
tarımsal sulamada damla sulama gibi tasarruflu yöntemler yerine ihtiyaçtan daha fazla
su tüketen salma sulama gibi yöntemlerin kullanılması, gölün su seviyesinde yaşanan
azalmanın başlıca nedenleri olarak öne çıkıyor. Bu süreci tersine çevirerek gelecek
nesillere sağlıklı bir göl bırakmak mümkün. Yeter ki Burdurlular bunu istesin ve göllerine
sahip çıksınlar.”
Doğa Derneği, 2002 yılından bu yana Türkiye’nin 16 ayrı ilinde biyoçeşitliliği korumaya
yönelik çalışmalar yürüten ve Türkiye doğasının sorunlarına yapıcı çözümler getirmeyi
ilke edinmiş, kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşudur. Dernek, 2007 yılından
bu yana, Burdur Ofisi aracılığıyla, Burdur Gölü’nün kurumasının önüne geçilmesine ve
Burdur Gölü Havzası’nda suyun akılcı kullanımının yaygınlaşmasına yönelik çalışmalarını
sürdürmektedir.