Kamış farklılığı nedeniyle ortaya değişik seslerin çıkmasını bir müzik aleti için istenmeyen bir durum olarak değerlendiren Hüseyin Demir, bu farklılığın giderilmesiyle sipsinin dünya sazları ile birlikte çalınabileceğini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ziraat fakültelerinin tek tip sipsi kamışı geliştirilmesi için birlikte çalışmalarını öneren Demir, bu talebini bir proje halinde önümüzdeki günlerde bakanlığa ulaştıracağını söyledi.
Sipsinin, M.Ö. 2000'li yıllara dayanan bir geçmişi olduğunu kaydeden 30 yıllık sipsi ustası Demir, projesini şöyle özetledi:
"Muğla'nın Fethiye İlçesi ile Antalya'nın Manavgat ve Gazipaşa ilçelerinde yetişen kamışlardan üretilen sipsiler daha iyi ses veriyor. Ancak, her yörenin kamışı farklı bir ses üretiyor. Bu da istenmeyen bir durum, çünkü her sazın kendine özgü bir sesi olur ve müzikle uğraşanlar bunu iyi bilirler. Biz de sipside tek bir özgün sese ulaşmak istiyoruz. Bunu başardığımızda, Anadolu'ya özgü bu enstrümanı dünya sahnelerine taşıyabiliriz. Sipsiye, keman, piyano ve gitarın eşlik etmesini istiyorsak, bu projeyi hayata geçirmeliyiz."
SİPSİ İLE DÜNYA BİRİNCİSİ OLDU
8 yaşından beri sipsi çalan Hüseyin Demir, ömrünü adadığı bu müzik aleti ile dünya birinciliği kazandı. 1986'da İngiltere'deki Langollen Festivali'ne katılan Demir, buradaki solo performansı ile birincilik elde etti. Demir, bu yılın ağustos ayında da Bulgaristan'da düzenlenen Dünya Folklor Şampiyonası'na da katıldı ve birincilik ödülüne layık görüldü.
Nefesli çalgılar grubundan bir Türk Halk Müziği çalgısı olan sipsi, 15- 25 santimetre uzunluğunda ince bir kamıştan yapılıyor. Çam dallarının filizlerinden, söğüt dallarından, çavdar saplarından, kartalın kanat kemiğinden yapılan sipsilere de rastlanılıyor. 6 delikli enstrüman, daha çok bir eşlik çalgısı olarak kullanılıyor. Sipsi ile gurbet havaları, zeybekler, Teke yöresi havaları gibi ezgileri çalınıyor. Bu müzik aleti bağlama, üç telli, kabak kemane gibi çalgılarla güzel bir uyum oluşturuyor.
Onur ÖZKAN / BURDUR, ( DHA )