Kentte girişimci, emekli polis memuru Salih Kantarcı, Maçka ilçesine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta bulunan deniz seviyesinden 1200 metre yükseklikteki Livera Mahallesi'nde, 15 dönümlük arazisine, Türk oba kültürünü yansıtan, 24 çadırlı kamp alanı kurdu. Kantarcı, kamp alanında yerli ve yabancı turistlere hizmet sunmaya başladı. Çam ağaçlarının arasında, doğayla iç içe, Türk oba kültürünün yaşatıldığı, Oğuz boylarının adlarının verildiği çadırlar, turistlerin yanı sıra doğa ve adrenalin tutkunlarının da ilgi odağı oluyor.
Koronavirüs salgını nedeniyle tatilciler otellere gitmek yerine doğayla iç içe olmak için oba çadırlarına tercih ediyor. Kamp alanına gelenler ayran, komposto, likarba suyu gibi pek çok organik ürünü tadıp, kent gürültüsünden uzak doğada stres atıyor. Alanında, ziyaretçilere, eski Türk oba kültürünü tanıma fırsatı sunuluyor. Özellikle hafta sonu tatilcilerin ilgi gösterdiği alanda ziyaretçiler; dağ bisikleti, yamaç paraşütü, rafting ve foto safari gibi etkinlerle her mevsim tabiat ile iç içe zaman geçirme imkanı buluyor. Doğa güzelliklerini korumak adına her detayın düşünüldüğü kamp alanında, çadırların aydınlatılması ise güneş enerjisinden üretilen elektrikle sağlanıyor.
'KORONAVİRÜS SONRASI TALEPLER ARTTI'
İşletme sahibi Salih Kantarcı, eski tarihi ve doğal güzelliği de yansıtmak istediklerini ve bu düşünceyle böyle bir yer açtıklarını belirterek, "Oba kültürü kendi kökümüz, tarihimiz. Oba kültürünü yansıtalım diye düşündük. Eski Türk boylarının geleneğini sürdürmek istedik. İçimizde böyle bir tutku olduğu için insanlarla paylaşalım istedik. Talep de görüyor. İnsanların hoşuna gidiyor. Her yaş grubu tercih ediyor. Pandemi süreci nedeniyle daha çok tercih ediliyoruz. 15 dönüm arazide bağımsız noktalarda, ayrı ayrı oba çadırlarında herkes tatilini rahatlıkla yapabilir. Koronavirüs nedeniyle insanlar doğaya yöneldi. Bizim de altyapımız buna çok uygun olduğu için talepler arttı" diye konuştu.
'DOĞAYI KORUYARAK YAPILMIŞ BİR YER'
Livera Camping'e gelen tatilciler, oba kültürünün yaşatılması ve doğal güzelliği nedeniyle ortamı çok beğendiklerini dile getirdiler. Tuncay Dizdaroğlu, "Akşamları ateş yakılıyor, canlı müzik yapılıyor, sohbetler oluyor. Kış aylarında hamsi festivali oluyor. Sürekli geldiğimiz, doğayı koruyarak yapılmış bir yer. Oba kültürü de yaşatılmaya çalışılıyor. Her şeyiyle güzel bir ortam" dedi.
Zeynep Dizdaroğlu da oba kültürünün yaşatıldığı çok güzel bir yer olduğunu, Trabzon'a geldiklerinde sürekli buraya uğradıklarını söyledi.
'KORONAVİRÜS NEDENİYLE ÇOK HİJYENİK BULDUK'
Ali Çalışkan, "Koronavirüsü nedeniyle 4-5 günlük kamp üzerine tatil planı yaptık. İnsanlardan uzak, doğaya yakın bir yer tercih etmek istedik. Burayı internetten bulduk, çok güzel. Herkese tavsiye ederiz" diye konuştu.
Sibel Özsoy ise, “Oba kültürünün yaşatılması nedeniyle harika bir yer olarak görünüyor. Koronavirüs nedeniyle çok da hijyenik bulduk. Beklediğimiz kadar iyiydi” ifadelerini kullandı.
Arkadaşlarıyla kamp yapmak için Kayseri'den geldiklerini belirten Mehmet Erdoğan, "Trabzon'u gezip her gün farklı yerde kamp yapacaktık ancak burayı görünce kampımız uzadı. Taşlaşmak yerine oba kültürünün yaşatılması ve bunların korunması çok hoşuma gitti" dedi.
Selçuk BAŞAR- Tolga SAĞLAM/MAÇKA (Trabzon), (DHA)