Direğe asılan Türk Bayrağı'nın altında yakınlarıyla birlikte dua eden ağabeyi Hamit Arslan, kandırılarak dağa çıkarılan kardeşinin intikamını PKK'dan alacağını söyledi.
Muş'un doğusunda ve 45 kilometre uzağındaki Korkut İlçesi'ne bağlı 70 haneli ve 750 nüfuslu İçboğaz Köyü'nden okumak üzere gittiği Hakkari'de PKK tarafından kandılarak dağa götürülen ve askerlerin düzenlediği operasyonda ölü ele geçirilen Sezer Arslan'ın İçboğaz Köyü'nde kurulan taziye evinin içi ve dışı Türk bayraklarıyla donatıldı. Çevre il ve ilçelerden gelenlerin taziye dilekleri, Türk bayrağının altında kabul edildi. Yaklaşık 25 kadar korucunun bulunduğu köyde Kürt kökenli olmalarına karşın, Arslan ailesinin verdiği tek vatan, tek bayrak, tek devlet gibi mesajlar büyük yankı buldu. Arslan ailesi sadece taziye evi ile yetinmedi ve kendi evleriyle Sezer Arslan'ın mezarına da bayrak astı. Şimdiye kadar sadece terörle mücadele veren ve bu uğurda şehit düşen asker ile polislerin mezarına asılan bayrak, bu konuda da bir ilk oldu.
"DAĞA GÖTÜRENİ BULSAM AFFETMEYECEĞİM"
Sezer Arslan'ın amcası Halil Arslan ve akrabaları ile Sezer'in mezarına giden ağabeyi, 35 yaşındaki Hamit Arslan, kardeşlerini kandırarak dağa götüren PKK'dan intikam alacaklarını söyledi. Hamit Arslan, Türk ve Kürtler'in bir olduğunu anlatırken, şöyle dedi:
"Hiçbir zaman, bu bayrağı kimse indiremez. Bu bizim tek bayrağımızdır. Biz her zaman devletin yanındayız. Biz devleti hiçbir zaman suçlamadık. Devletimiz ve bayrağımız birdir. Vatanımız ve ordumuz birdir. Bu ülke hiçbir zaman bölünmeyecek ve bölünemez. Benim kardeşimi 16 yaşında kandırarak dağa götürdüler. Bunun hiçbir suçu yok. Ben elimden geleni yaparak intikamımı alacağım. Kardeşimi dağa götüreni bulsam affetmeyeceğim. Benim kardeşim kandırıldı. Bunun intikamını alacağım."
Yeğeni Sezer'in mezarına direk ve bayrak asan amcası Halil Arslan da "Biz biriz, bizi birbirimizden kimse ayıramaz. Bu bayrak bizim ve sonsuza kadar dalgalanacaktır. Benim yeğenim kandırılarak dağa çıkartılmıştır" dedi.
SEZER, POLİS OLMAK İSTİYORDU
Sezer'in babası Mehmet Arslan ile annesi Kadriye Arslan da çocuklarını okuması için Hakkari'deki Anadolu Öğretmen Lisesi'ne gönderdiklerini anlattı. İlk eşinin öldüğünü ve her iki evliliğinden 16 çocuğu bulunduğunu anımsatan Mehmet Arslan, kandırılarak dağa götürülen Sezer'den haber alamadıklarını belirtti. Anne Kadriye Arslan, "Benim ciğerim yandı, başka kimsenin ciğeri yanmasın. Benim çocuğumu kandırıp götürdüler. Oğlum okulda iken çok çalışkandı. Orada çok çalışıyordu. Polis olmak istiyordu" dedi.
Öte yandan İçboğaz Köyü Muhtarı 37 yaşındaki Mahmut Arat, seçimlerde köyde AK Parti'den BDP, MHP, CHP'ye her partiye oy çıktığını anlatırken şöyle konuştu:
"Herkes özgürdür. Bizler vatanımızı ve milletimizi severiz. Ben gençlerin bilerek ölüme gönderilmesine ve göz yumulmasına isyan ediyorum. Yok ve sebebsiz yere gençler ölüyor. Kimse niçin öldüğünü bilmiyor. Biz her zaman devletimizden, milletimizden yana olmuşuz. Taziye evinde Türk bayrağı astığımız için kimseden bir uyarı almadık. Biz doğru bildiğimiz yoldan da dönmeyiz."