MEB, Türk edebiyatına önemli eserler kazandıran 'öğretmen yazarlar' geleneğini devam ettirmek amacıyla bu yıl ilk defa 'Hasan Ali Yücel Edebiyat Ödülleri Öğretmenler Arası Kısa Öykü Yarışması' düzenledi. Yarışmanın teması 'Anadolu' olarak belirlenirken, aralarında Doğan Hızlan'ın da bulunduğu Değerlendirme Kurulu, Türkçe'yi kullanma gücü, özgünlük ve edebi nitelik, üslup ve öykü metninin temaya uygunluğu ve etkileyiciliği kriterlerine göre seçimini yaptı. Altındağ Karapürçek Şehit Osman Kablan Ortaokulu'nda görev yapan İngilizce Öğretmeni Müzeyyen Alver, birinci oldu.
'EN İYİ BİLDİĞİM YERLERİ YAZDIM'
Alver, öykü yarışmasında konunun 'Anadolu' olduğunu öğrenince doğup büyüdüğü ve aynı zamanda öğretmenlik yaptığı yerleri anlatmaya karar verdiğini belirtti. Alver, birincilik getiren öyküsüyle ilgili şöyle konuştu:
"Öykümde aslında Anadolu’nun hoşgörü ikliminde gelişip büyüyen çok kültürlü yapısı var ya, insanların ona nasıl sahip çıktığını vurgulamak istedim. Allahuekber Dağlarından esinlendim ve bir el feneriyle yaşlı bir adamın dostluk hikayesi üzerinden, coğrafyanın insanı nasıl etkilediğini, bu etkileşimin karşılıklı olduğunu, hoşgörü ikliminde gelişen o zengin, güzel yapısını vurgulamak istedim. Aslında bir ayrılık, dostluk ve sevgi hikayesi. 'Aşıklar Kahvesinin Hüznü'ydü öykümün adı. Aşıklık geleneği kültürümüzün çok önemli bir parçası ve bu benim yöremde gerçekten hala çok canlı yaşanıyor. Biraz onu da vurgulamak istedim metinlerimde."
'KİRPİKLERİMİZ BUZ TUTARDI, YOLA İKİ AYAĞIMIZ SIĞMAZDI'
Kendi memleketi Erzurum’un yanı sıra Ardahan, Eskişehir ve Ankara'da görev yapan evli ve 2 çocuk annesi Müzeyyen Alver, öykü yazmaya ortaokul yıllarında başladığını söyledi. Doğup büyüdüğü Erzurum’un Şenkaya ilçesine bağlı Taht Köyü'nde ortaokul ve lise olmadığı için kar kış demeden yollara düştüğünü anlatan Alver, "Sabah kirpiklerimiz buz tutardı, ellerimiz donardı, ayaklarımızda kara lastik, öyle giderdik keçi yollarından, iki ayağımız sığmazdı yani yola. Kimsenin de aklına gelmezdi 'şu yolu biraz genişletelim' diye, öyle gidip geldik senelerce, dereleri geçerek, sel falan olurdu. O zamanlar çok yağardı kar, dizlerimize kadar karın içerisinde gömüldüğümüzü hatırlarız. Sonra öğlen koştura koştura gidip ayakta bir şeyler atıştırıp, tekrar koştura koştura öğleden sonraki derslere yetişmeye çalışırdık" dedi.
'MEZUN OLDUĞUM OKULLARDA GÖREV YAPTIM'
Sınıf öğretmenliği mezunu olmasına rağmen ek branşı İngilizce öğretmenliğini tercih eden Alver, kendi mezun olduğu okullarda öğretmenlik yapma şansını yakaladığını belirterek, "Kendi mezun olduğum ilkokulda öğretmenlik yaptım, güzel bir duyguydu. Kendi diktiğim ağaçları filan tekrar suladım. Akrabalarım da çoğu öğrenci, küçük bir köydü zaten. Daha sonra yine kendi mezun olduğum ortaokula geçtim" diye konuştu.
Cumartesi günü düzenlenecek törende ödülünü alacak olan Alver, yarışmadan gelen dereceyle yazdığı öyküleri kitaba dönüştürmek için cesaretlendiğini kaydetti.
Aslıhan ALTAY KARATAŞ- Haluk KARAASLAN/ANKARA, (DHA)