KFMİB Başkanı Edip Sevinç, 2020-2021 sezonunun ilk iki ayının fındık ihracatı performansın değerlendirdi. Ülkede önemli ihraç kalemlerinden biri olan ve net ihracat girdisi ile hem Türkiye hem de bölge ekonomilerine gelir ve istihdam yönünden büyük katkıda bulunan fındık ihracatında bu sezon beklenen ihracatın gerçekleşmediğini kaydeden Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Edip Sevinç, “İhracat sezonunun en hareketli olması gereken ilk iki ayında yaşanan düşük performans endişe verici boyutlardadır” dedi.
1 Eylül-31 Ekim 2020 döneminde fındık ihracatının bir önceki yılın aynı aylarına göre, miktar bazında yüzde 41.06, döviz girdisi bazında ise yüzde 37.10 oranında düşüşler gösterdiğini belirten Sevinç, özellikle ekim ayı ihracatının 2014’de yaşanan ve ürünün yarısının kaybolduğu ağır don olayı sonrası hariç, son 30 yılın en düşük düzeyinde gerçekleştiğine dikkat çekti.
Sevinç, 1-31 Ekim tarihleri arasında geçtiğimiz yıl 53 bin 735 kilo ihracatın karşılığında 346 milyon 75 bin 847 dolar gelir elde edilmesine rağmen bu sene bu rakamın 25 bin 221 kilo karşılığında 173 milyon 267 bin 601 dolar olarak gerçekleştiğini aktardı.
Türkiye’nin geçtiğimiz yıldan kalan devir ile 2020-2021 sezonuna yakın bir ihracatı gerçekleştirecek ürüne sahip olduğuna değinen Sevinç, “Bizdeki orta büyüklükteki 2020 rekoltesinin aksine tüm rakip üretici ülkeler de (özellikle İtalya ve ABD’de) rekor üretimler gerçekleşmiştir. Ülkemiz sektöründe yaşanmakta olan ve arz/talep dengesindeki nerede ise durma noktasındaki çok düşük arz düzeyi, bu rakip ülkeler tarafından fırsata dönüştürülmüş olup, hayal bile edemeyecekleri ihracat artışları seviyelerine ulaşmışlardır. Bu ilave elde ettikleri pay, kesinlikle Türk fındığını global çaptaki pazarından eksilmiştir” ifadesinde bulundu.
KFMİB Başkanı Sevinç, “Pandemi kaynaklı muhtemel iç ve dış talep düşüşünün ise tahminlerimizin de çok üzerinde gerçekleşeceğini üzülerek görmekteyiz. Bu krizin daha da ileri düzeyde ve uzun süreli olarak derinleşme ihtimali de maalesef mevcuttur” dedi.
Sevinç, "İhracatımızdaki düşüş trendinin bölge istihdamına olumsuz etkileri kısa sürede hissedilmeye başlanmış, bir çok fındık kırma ve modern işleme tesisleri kısmen üretimi durdurmuş veya ancak düşük kapasite ile çalışabilmektedirler. Fındık dışında ve kısmen de olsa çeşitli kategorilerde fındığa alternatif olabilecek (başta ABD bademi) diğer tüm sert kabuklu meyvelerdeki yüksek rekolteler ve düşük fiyat seviyelerinin piyasalara önümüzdeki aylarda daha da fazla etkisini görebiliriz. Ülkemizde yaşadığımız ihracat düşüşünün ne Cumhurbaşkanımızın takdir ederek TMO’ya regülasyon görevi verdiği ve herkes tarafından büyük bir memnuniyet ile karşılanan fiyat ile ve ne de fiyatların bugün ulaştığı seviye ile hiçbir ilgisi yoktur. Asıl sorun; iç ve dış alıcıları harekete geçirecek ve tekrar Türkiye’ye yönlendirecek bir arz istikrarının piyasada oluşamamasından kaynaklanmaktadır.” diye konuştu.
Yapılan yönlendirmeler sonucunda yaşanan mevcut durumun öncelikle üreticilerin değil, spekülatörlerin ve rakip ülkelerin amaçlarına hizmet ettiğini dile getiren Sevinç, “Maalesef akıp geçmekte olan zaman, yıllardır ihtiyaçları olan fındığı Türkiye dışından sağlayabilme hayali kuranların lehine işlemektedir. Salgın şartları ile çikolata, şekerleme ilgili sektörlerde yaşanmakta olan kriz ve talep düşüşlerinin buna imkan tanıyacağını unutmamalıyız. Ancak tüm olumsuz şartlara rağmen önümüzdeki aylarda bu mevcut tablonun ülkemiz lehine değişeceği, Türk fındık sektörünün bilinen gücü ve ihracatçılarımızın dünya çapındaki prestijlerinin bu sorunlarında üstesinden geleceğine dair umudumuzu ve çalışma azmimizi korumaya devam ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Hakan KABAHASANOĞLU/GİRESUN, (DHA)