İskenderun'un Buluttepe Mahallesi 390 Sokak'ta 15 Ocak'ta, dershaneden çıkıp evine giden Berfin Özek'in, eski erkek arkadaşı Casim Ozan Çeltik tarafından yolu kesildi. Çeltik, Berfin Özek'in yüzüne asit benzeri sıvı atıp, kaçtı. Berfin, çağırılan sağlık ekiplerince İskenderun Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. İlk müdahalesinin ardından da Adana Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Yüzünde yanıklar oluşan Berfin Özek, Yanık Ünitesi'nde tedaviye alındı. Berfin, gördüğü uzun tedavinin ardından taburcu oldu ancak yüzünde ağır yanık izleri kaldı. Bodrum'da tedaviye alınan Özek, sağ gözünü kaybetti, geçirdiği ameliyat ile göz kapakları ve dudağı yeniden yapıldı.
'ÖLDÜRME KASTI'NI KALDIRIP, 'KASTEN YARALAMA' TALEP EDİLDİ
Saldırının ardından tutuklanan Casim Ozan Çeltik hakkında, yargılandığı İskenderun 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, iddianameyi 'kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçlamasıyla hazırlayan savcı, 2 gün önceki duruşmada yeni mütalaasında 'öldürme kastının' olmadığına dair hukuki değerlendirme yaptı. Çeltik'in 'kasten yaralama' suçundan ceza alması talep edildi.
'2- 3 YIL CEZA ALIR DİYORLAR, BAŞIMDAN AŞAĞI KAYNAR SULAR DÖKÜLDÜ'
Duruşmaya ilk kez katılan Berfin Özek, "Bir sonraki mahkemede söyleyeceğim, 'benim yerimde sizin kızınız olsaydı' diyeceğim. Benim bir gözüm görmüyor. Yüzüm bu halde ne kadar iyileşeceğim bilmiyorum. 'Belki tahliye, belki de 2-3 yıl ceza alır' deniliyor. Bunu duyunca gerçekten başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Benim çektiğimin bir katını çekse bile içim soğumaz ama keşke öyle bir şey olsa. Bizim çektiğimiz acıları çekemez. Müebbet alsa bile gerçekten benim içim soğumaz. Çünkü bizim çektiğimiz acılar o kadar kolay acılar değil. İstiyorum ki müebbet alsın. Annemin babamın, ağabeyimin gözyaşları, gerçekten çok zor günler yaşadık" dedi.
'KAMERAYA GÜLÜMSEDİ, BAĞIRACAKTIM AMA GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIM'
Mahkeme çıkışında SİGBİS sisteminden bağlanan sanık Casim Ozan Çeltik'e baktığında kameraya yaklaşıp, kapıyı açıp gülümsediğini anlatan Özek, şunları söyledi:
"Bence kadına gerçekten değer verilmiyor. Eğer kadınlara değer verilseydi suçluların aldığı cezalar bu kadar düşük olmazdı. 'Ben pişman değilim' demiş. Bir de ben çıkış anında kalktım, son kez baktığımda kameraya yaklaşıp, kapıyı açıp gülümsedi. O an elim ayağım boşaldı. Yere çöküp, ağlayıp bağırıp çağıracaktım ama yapmadım. Dik durmak zorundayım, yenildiğimi göstermemek zorundayım. İnşallah bizim çektiğimiz acıları kendisi de çeker. Allahtan tek isteğim bu. Diğer mahkemede bunları söyleyeceğim. İçimin hiç rahat olmadığını söylemek istiyorum. Bir sonraki mahkemede karşısına çıkıp, saçlarımı kaldırıp beni net bir şekilde görmesini sağlayacağım. Ben saçlarımı neden böyle kahküllü kestirdim? Bir gözüm fazla belli olmasın diye. Fazla dikkat çekmeyeyim, yolda yürürken insanlar bana bakmasın diye. Şu an karşımda olsa 'Yaptığını beğendin mi?' diye sorarım. O kadar şey var ki dilime gelmiyor, öyle söyleyeyim."
Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN (Hatay), (DHA)