Sulakyurt'ta bulunan Cumhuriyet İlkokulunda 2 yıldır görev yapan sınıf öğretmeni Gamze Rahime Keskin, birinci sınıfta kaynaştırma eğitimi gören Büşra Üzüm ile tanıştı. İlçeye bağlı Alişeyhli köyünde anneannesinin yanında yaşayan öğrencisi Üzüm'ün öz bakım becerileri konusunda sorunlarının olduğunu fark eden Keskin, öğrencisine kendi çocuğu gibi bakmaya başladı. Üzüm'ü normal eğitimin yanı sıra, öz bakım becerilerini de öğreterek hayata hazırlamaya çalışan Gamze öğretmen, ara tatilde de öğrencisini yalnız bırakmadı. Gamze öğretmen okuldaki meslektaşları ile kent merkezine 60 kilometre uzaklıkta bulunan köye giderek öğrencisinin eğitimi aksatmıyor. Ara tatilde meslektaşları ile 3 kez köye giden Gamze öğretmen, öğrencisini yalnız bırakmıyor.
'ARKADAŞLARIYLA KAYNAŞMALI, OYNAMALI'
Gamze öğretmen, bugün beraberinde İlçe Milli Eğitim Müdürü Fedai Akın ve meslektaşları ile Büşra Üzüm'ü ziyaret etti. Ziyarette konuşan Keskin, anne olduğunu ve velisinin durumunu en iyi kendisinin anladığını söyleyerek, "Başta İlçe Milli Eğitim Müdürü ve okul müdürümüzle her türlü fedakarlığı yaparak yola çıktık. Öğrencimizde özellikle öz bakım becerileri yönünden eksiklikler vardı. Öğretmen olarak bir harf veya rakamı öğretmek kolay olabilir. Ben sevgiyle yaklaşarak öncelikle Büşra'nın öz bakım becerilerini kazanmasını kendime görev edindim. Çünkü Büşra, diğer arkadaşlarıyla kaynaşmalı, oynamalı ve onlardan ayrışmamalıydı. Beceri kazanarak hayata tutunmalıydı. İlk olarak tuvalet eğitimiyle başladık. İlk zamanlar zorlandık ama Büşra ile aramızdaki sevgiden kaynaklı iletişimle çok güzel yol kat ettik. Başta tuvaletinin geldiği haber edemiyordu ve kendini ifade edemiyordu." dedi.
'ÖĞRETMENLİK BİR YAŞAM BİÇİMİ BENİM İÇİN'
Keskin, Büşra için neler yapabileceğine dair araştırmalar yaptığını ve uzmanlara danıştığını belirterek, öncelikle bunları yaptığını ifade etti. Arkadaşları arasında kendisini zor durumda bırakmayacak ya da kendisini kötü durumda hissetmesine neden olacak bir ortam yaratmamak adına özel zamanlarda öğrencisiyle ilgilendiğini aktaran Keskin, şöyle devam etti:
"Özellikle öğle aralarında ve mesai bitiminde ilgilendim. Çok şükür 3-4 ay içerisinde tuvalet eğitimini tamamlanmış olduk. Sınıf ortamında tuvaletini yapan bir çocuğumdu. Bunu hiçbir şekilde rahatsızlık hissetmeden, kendime yük olarak görmeden her türlü temizliğini yaptım, her öğrencim içinde yapmaya hazırım. Çünkü öğretmenlik bir meslek değil, öğretmenlik bir yaşam biçimi benim için. Her çocuğu ne kadar ilerletirseniz, onu ne kadar hayata katarsanız benim için en büyük değer budur. Büşra'nın her türlü saç bakımı, yemek yeme alışkanlığı ve temizlik alışkanlıklarında da büyük mesafe aldık. Büşra artık sınıfta herkesten önce hijyen kurallarını sıralayabilen, öz bakımını kendisi yapabilen bir öğrenci haline geldi. Bu, benim için en büyük, en kıymetli ve bana meslek hayatımda en güzel duyguları hissettiren bir şey oldu. Mutluyum."
'TATİLDE YA DA OKULA OLMAK FARK ETMEZ'
Keskin, Büşra'ya daha katabileceği çok şeyin olduğunu ifade ederek, ilerleyen yıllarda çok daha fazla şeyler yapmak istediğini dile getirdi. Büşra'nın şu anda okuyup yazabildiğini anlatan Keskin, "Öz bakım becerileri ve hayatta tutunması gereken becerileri edinmiş olması benim için en büyük kazanım. İnşallah bunları ilerletebiliriz. Öğretmenliği saatlere sınırlandıramazsınız. Ya da bir mesai mefhumu olmamalı bana göre. Tatilde ya da okulda olmak fark etmez. Benim için bir yaşam biçimi. Dolayısıyla öğrencimin ihtiyacı olduğunu düşündüğümde her anda ve zamanda görmek, iletişim kurmak isterim. Zaman geçirmek benim için zorluk değil." diye konuştu.
Büşra Üzüm de, "Büyüyünce öğretmen olmak istiyorum. Öğretmenime Öğretmenler Gününde çiçek alacağım." ifadelerini kullandı. Bu arada Büşra Üzüm'ün babasının İstanbul'da çalıştığı, annesi ve anneannesi ile birlikte yaşadığı öğrenildi.
Hasan AKYILDIZ/KIRIKKALE, (DHA)