Antalyalı sözde yazar yazmamış resmen s.çmış

Antalya’da “Yazarım” diye ortaya çıkan, sağına soluna ‘Milliyetçilik’ dersi veren, aslında yandaşın tillahi olan biri çıkmış bugünkü köşesinde abuk sabuk bir yazı kaleme almış.

Hatırlarsınız, kardeş şehir Prag’ın büyükelçiliği, Muratpaşa’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı nedeniyle bir parka dikmek istediği Atatürk heykeli teklifini reddetmişti. Ümit Uysal’da, bunun üzerine kardeşliği yeniden gözden geçireceklerini söylemişti.

İşte, bizim sözde Antalyalı yazar bugünkü köşesinde şöyle bir yazı s.çmış;

“Yahu belki Prag Belediye Başkanı CHP’li belediyeler kadar ‘Heykel meraklısı’ değildir. Belki Atatürk’ü bizden daha iyi tanıyordur ve heykelini dikmek istemiyordur.”

Hakikaten yazmamış, yazıyı resmen s.çmış bu iki yüzlü…

Bırak Prag belediye başkanının Atatürk’ü bizden daha iyi tanımasını, bizim kadar tanısaydı, heykelini tüm Prag’ın parklarına dikerdi e be dangalak…

Peki, onların bizden daha iyi tanıdıkları için Atatürk’ün heykelini dikmediklerini söylüyorsun ya, sen tanıyor musun Atatürk’ü zibidi…

Atatürk olmasaydı senin adın ne olurdu biliyor musun?..

Dangalakis…

Suç sende değil, senin gibilere gazetelerinde yazı yazdıranlarda…

Ve yazdırdıklarına göre, onlar da ‘Atatürk’ konusunda seninle aynı düşünüyor olmalılar.

Yazık…

***             ***          ***

Bugünkü yazı konusunu madem medyadan açtık, öyle devam edelim artık..

Yerel seçimler yaklaşınca bizim medya dünyası da hareketlenir…

Bazıları hemen siyasi birilerinin dümen suyuna girerler…

Düdüğü kim öttürürse oraya koşarlar.

Uzun süre uykuda kalan bir haber sitesi yerel seçim yaklaşınca birden Antalya’nın kurtarıcısı kesildi.

İktidara vurmaya maçası yemediği için CHP üzerinden yürüyor hedefine…

Seçim bitince yine kabuğuna çekilir o site…

Bugünlerde bir belediye başkanını ve bir inşaat şirketini hedefine koymuş.

Siz ve haber siteniz mışıl uyurken, biz onları yazdık çizdik be kardeşim…

Demediğimizi bırakmadık.

Balık kavağa, dilinize doladığınız inşaatın katları Toroslar’ın zirvesine çıkmadan önce neredeydiniz be uşaklar…

Dediğim gibi biz yazdık çizdik, inşaatın yasal zemine oturtulması için çaba sarf ettik.

Elimizden geleni ardımıza koymadık.

Şimdi sizin yaptığınız, iki pide yemek, bir ayran içmek için yalancıktan cenaze evine gelip ağlamaktır.

İş işten geçmiş, hasta ölmüş, 3 yıl sonra mezarın başında figan feryat etmenin kime neye yararı var?

Sadece mevcut belediye başkanını o koltukta istemeyenlere…

Yani, o haber sitesinin derdi çevre, betonlaşma falan değil, siyaset…

Öyle olsaydı, 3 yıl önce tatlı uykusundan uyanır, ortalığı ayağa kaldırırdı.

Neymiş efendim, o inşaatın yapıldığı arsanın bir bölümünde bir FETÖ’cünün hissesi varmış.

Neymiş, “O inşaatın temelinden FETÖ’cü çıkmış”

Yahu adamlar, Türkiye’nin temeline dinamit koymuşlar.

Senin bir zamanlar yazarlığı yapan muhterem, “Bir daha FETÖ yazmayacağım, başım belaya giriyor” demedi mi?..

Ve, o günden sonra bir daha FETÖ yazmadı ya…

Ne oldu da birden FETÖ aklınıza geldi?..

Bir inşaatın hisseli bir arsasında FETÖ’cünün birinin payı varsa bunda belediye başkanın ne suçu var?..

Bu arsayı alan adam ne yapsaydı, o FETÖ’cünün payı olan arsayı telle çevirip, “Burası FETÖ’cüye ait olduğundan inşaat sahası dışında bırakılmıştır” diye mi yazsaydı?..

Antalya’da nereye baksanız bir FETÖ izi bulursunuz?..

Temelinde FETÖ’cü var diye bakarsak, Antalya’daki bir yerel tv’yi hiç izlemememiz lazım.

Veya, Mark Antalya’dan alış veriş yapmamamız gerekiyor.

Ya da bugünkü Antalya Bilim Üniversitesi’nin temelinde FETÖ var dersek, çocukları okuldan alıp, bu okulu külliyen kapatmak lazım.

Arkadaşlar, o araziyi bırakın Antalya’nın genelinin temeline bakın…

Eğer biraz daha geri gidersen, o dediğin inşaatın temelini daha çok kazarsan orada Hitit’lileri, Pamphylia’lıları, Lykia’lıları, Kilikya’lıları, Pers’lileri, Antigonos’luları, Ptolemais’lileri, Selevkos’luları, Bergama Krallığı’nı, milletin malına el koyan, kadınların  kızların ırzına geçen korsan hükümdarlığını, Romalıları, Osmanlı’nın ezeli düşmanı gavur Bizanslıları da bulursun…

Ha bir de ha bire WhatsApp’tan mesajlar gönderiyorlar bana…

Neymiş, bir belediye başkanı, başka bir şehirde eski siyasi arkadaşlarıyla bir balık çiftliği kurmuş…

Kuramaz mı?..

Eğer oturduğu makamın gücünü kullanmamışsa tabi ki kurar…

Yasak mı?..

Tabi ki hayır…

Belediye başkanları görevden ayrıldıktan sonra milletvekilleri gibi yüklü emekli maaşı almıyor ki…

Hani sırf bir başkana vurmak için toprağı kazıp altında FETÖ’cü aramak, balık çiftliğine dalmak da neyin nesi?..

Varsa, belediye başkanlığı ile ilgili yolsuzluğu, usulsüzlüğü getirin belgeleri, birlikte vuralım.

Yoksa, laf olsun, torba dolsun diye, birilerine yaranmak için saldırmak, yıpratmaya çalışmak hiç hoş değil.

Sonuçta olan bu işi dürüstçe yapan medyaya oluyor.

Sizinle birlikte onların da adı tetikçiye, “Para aldı da haber yaptı” ya çıkıyor.

Bana da belediye başkanlarını savunan bir yazı yazdırdınız ya helal olsun size…

Kim bilir benim arkamdan da neler diyeceksiniz?..

Varın söyleyin, hakikat bu ne yapayım?..