Türkiye’deki 22 bin 351 kayıtlı antrenörden Afrika’da çalışan Nijerya Premier Ligi takımlarından Heartland FC Teknik Direktörü Tayfun Türkmen ve Gana Premier Ligi’nde mücadele eden Inter Allies FC Teknik Direktörü Ümit Turmuş, başarıyla görev yapıyor. 2 hoca, yaşadıkları olumsuzluklara rağmen Afrika’yı sevdiklerini belirtti. Antalyalı hocalar, Afrikalı futbolcuların kendilerine ihtiyacı olduğunu, kendilerini o futbolcuların ‘ilk’ ya da ‘son şansı’ şeklinde görüldüklerini söyledi.
Afrika’da en çok şaşırdıkları ancak olumlu buldukları durumun futbolcuların her an ‘dua’ etmeleri olduğunu belirten hocalar, Afrika takımlarının maç öncesi otobüse binerken, otobüsten inerken, soyunma odasında, maç öncesi, devre arası, ikinci yarıya başlarken ve maç bitiminde hep dua ettiklerini anlattı.
Bu duaları bir Hristiyan bir de Müslüman futbolcunun ettirdiğini anlatan Tayfun Türkmen, "Bizim ülkemizde maça giderken suratlar asıktır. Herkes ciddidir. Müzik bile dinlenmez. Ama Afrika’da öyle değil. Müzik hep açık. O kadar güzel ki bu. Hoca olarak bizim işimizi kolaylaştırıyor, futbolcuları motive etmemize gerek kalmıyor. Oysa biz ülkemizde futbolcuları çok geriyoruz. Bizimkiler de böyle olsa, performansı da etkiler" dedi.
ETİYOPYA, GANA VE NİJERYA’DA GÖREV YAPTI
2007-2008 sezonunda Antalyaspor’da genel menajer olarak çalışan Tayfun Türkmen, Afrika ile tanışmadan önce bir dönem Azerbaycan’da görev yaptığını belirterek, "2004-2005 Azerbaycan’dan sonra 2007-2010 Gana, 2010-2011 Etiyopya’da çalıştım. Ardından 2017-2019 sezonunda Nijerya’ya görev yaptım" dedi. Nijerya Heartland FC Teknik Direktörü Türkmen, çalıştığı 3 Afrika ülkesini kıyaslarken, "Bugüne kadar antrenör olarak, maç izlemek, futbolcu seçmek ve tatil için 46 ülke gezdim. Etiyopya dünyanın en güzel ülkesi. Hem ülke çok ilginç hem de insanları" dedi. Etiyopya’da insanların kavga etmeyi, birbirlerine kötü laf söylemeyi bilmediklerini anlatan Türkmen, ülkede futbolun çok iyi durumda olmadığını ama iyi atletler yetiştiğini söyledi.
TÜRK ANTRENÖRLER DÜNYANIN HER YERİNDE ÇALIŞACAK KAPASİTEDE
Türkiye’de 22 bin 351 kayıtlı antrenör olduğunu hatırlatan Türkmen, "Sadece Ümit hocamla ben Afrika’da çalışıyoruz. Öncü olduğumuz için kendimizi kutluyorum. Torunlarımıza anlatacak güzel anılar var" dedi. Türk antrenörlerin Afrika kıtasına gitmesini istediğini belirten Türkmen, "Oralarda Türk antrenörlere çok ihtiyaç var. Çünkü Türk antrenörler kendilerini çok iyi geliştirdi, eğitti. Dünyanın her yerinde çalışabilecek kapasitemiz var. Yeter ki bazı alt yapılar hocaların oralara gitmesini sağlayacak olgunluğa getirilsin" diye konuştu.
BELGESELLERİ İZLERSENİZ TEREDDÜTLERİNİZ OLUR
Türkmen, bir Türk olarak Afrika’ya gitmeden önce tereddütleri ve hissettikleriyle ilgili, "Tabi televizyonlardaki belgeselleri izlediğinizde bir tereddüttünüz olur Afrika’ya gitme konusunda, ama ben çok fazla dikkate almadım" ifadelerini kullandı. Afrika’da bir Türk hocanın yaşaması için gerekli her şeyin olduğunu vurgulayan Türkmen, "Hiçbir Türk vatandaşı oralara gitmeye korkmasın. Sizi gayet iyi ağırlıyorlar. İşinizi iyi yaparsanız peşinizi bırakmıyorlar, hep sizinle çalışmak istiyorlar. Oralar geri ülkeler değil. Orada da bir düzen var" dedi. Çalıştığı Etiyopya, Gana ve Nijerya’da sorun yaşamadığını vurgulayan Türkmen, "Nijerya’nın 250 milyon nüfusu var. Hafif bir güvenlik sorunu var gibi gözükse de ben bugüne kadar hiçbir olumsuzluk yaşamadım. O nedenle şehir efsanelerini çok fazla ciddiye almamak gerekiyor" diye konuştu.
'ONLAR İÇİN SADECE TOPUN ÇİZGİDEN GEÇMESİNİ SAĞLAYACAK İNSAN DEĞİLİM'
Gana’da çalışırken bir ara küçük bir moral bozukluğu yaşadığını ve Türkiye’ye dönmek istediğini anlatan Türkmen, sözlerine şöyle devam etti:
“Benim ülkeme dönmek istediğimi futbolcularım duymuş. Hepsi kaldığım yere geldi. ‘Ne olur gitmeyin’ dediler. Bir futbolcu dedi ki ‘Siz bizim ya son, ya da ilk şansımızsınız.’ O anda hissettim ki ben sadece topun çizgiden geçmesini sağlayacak bir birey değilim onlar için. Ben insanların hayatını değiştirebilecek birisiyim. Ve bu yaşadığım olay yaşam felsefemi değiştirdi. Zaten hümanist biriyim bir de böyle bir olay yaşayınca tam hümanist oldum. O yüzden Afrika’ya çok şey borçluyum. Benim hayat görüşümü değiştirdi, tüm komplekslerimden sıyrıldım."
MENAJERİM ‘HOCAM DÖNELİM İSTERSENİZ’ DEDİ
1984 yılında Antalyaspor’u çalıştırdığında henüz 24 yaşında olan Ümit Turmuş ise futbolcuların yaşça kendinden büyük olmalarından dolayı bazen sıkıntılar yaşadığını belirtti. Antalyaspor’dan sonra İngiltere’de eğitimlere katıldığını belirten Turmuş, Afrika ile ilgili ilk deneyiminin 2001 yılında Kamerun olduğunu söyledi. Turmuş, ikinci Afrika ülkesi olarak Gana’da Premier Ligi takımlarından Inter Allies FC’de 2019-2020 sezonunda çalışmaya başladığını söyledi. Dünyada futbolcu üreten ilk 50 ülke arasında 6 Afrika ülkesi bulunduğunu ifade eden Turmuş, bu ülkelerin tamamının Gana’nın da içinde bulunduğu Batı Afrika bölümünde olduğunu açıkladı. Bu bölgenin ‘Afrika’nın kalbi’ olduğunu söyleyen Turmuş, Afrika ile ilk tanıştığı ülke olan Kamerun ile ilgili anılarını şöyle aktardı:
"Kamerun’a ilk gittiğimde antrenmana çıktığımda şöyle bir manzara vardı; Futbolcularda forma yok, yelek yok. Toplara bakıyorum kabak gibi. Rengi atmış. Toprak saha. Seyyar tribün. Bu manzara karşısında menajerim dedi ki ‘Hocam dönelim isterseniz.’ Dedim ki ‘Hayır. Ben gemilerimi yaktım geldim. Burada çalışacağım.’ O şartlarda çalıştık. O zaman Kamerun’da tek televizyon kanalı var. Haberleri takip edemiyoruz. Gittiğimde takımın üçüncü olduğunu söylediler. Çalışıyoruz çalışıyoruz, maçları alıyoruz ama soruyorum; Kaçıncıyız? 'Yine üçüncüyüz' diyorlar. Türkiye’ye dönerken yine soruyorum 'Kaçıncıyız?' diye, 'Yine üçüncüyüz' dediler. Bu şartlarda çalıştık. Benden sonra gelen yabancı hoca futbolculara demiş ki 'Bana da Türkiye’den gelen hocaya gösterdiğiniz saygıyı gösterin.' Futbolcular 'Ümit hoca bizim babamız gibiydi. Biz onu çok sevdik. O bizim her şeyimizle ilgileniyordu, yardımcı oluyordu.' Tabi saygı kazanılır."
'AFRİKA’DA 15 KİLO VERDİM'
Halen görev yaptığı Gana’da şartların Kamerun’a kıyasla daha iyi olduğunu sözlerine ekleyen Turmuş, ancak antrenman sahalarında ciddi sorunlar olduğunu, birkaçı dışındaki statların yeterli olmadığını söyledi. Afrika’ya ilk gittiği Kamerun ve Gana’da yemek konusunda adaptasyon sorunu yaşadığını aktaran Turmuş, geçen sürede yaklaşık 15 kilo verdiğini belirtti. Tüm bu sıkıntılara değip değmeyeceği konusunda ise Turmuş, "İnsanlar kilo vermek için para veriyor" esprisini yaptı. Beslenme alışkanlıklarının farklı olması dolayısıyla böyle bir olumsuzluk yaşadığını anlatan Turmuş, "Bu olağan tabi. Bir süre sonra alışmaya başlıyorsunuz. Afrika’ya ilk gittiğimde 90 kilo civarındaydım. Şu anda 79 kiloyum ki bu almış halim" dedi.
TÜRKİYE’DE ZENCİ KALINCA AFRİKA’YA KARDEŞLERİMİN ARASINA GİTTİM
Kendisine hiçbir zaman ‘Burada ne işim var?’ sorusunu sormadığını belirten Turmuş, "Dikensiz gül bahçesi yok" dedi. Türkiye’de futbol alanında sorunlar olduğunu söyleyen Turmuş, "Ben işin başında da dünyaya açılmayı isteyen biriydim. İngiltere’de kurslara katıldım, Arsenal Kulübü’nde 2 yıl staj yaptım. Pele’nin dediği gibi dünyanın en büyük ailesi futbol ailesidir. Sonuçta Afrika’da ya da başka bir ülkede olmak önemli değil. Ama benim yurtdışına çıkmamdaki temel etki Türkiye’de kulüpçülük sistemi, bizim gibi emekçi antrenörler için tarzı uygun değil" dedi. Ümit Turmuş, "Biz Türkiye’de biraz zenci kaldık galiba. O nedenle Afrika’da kardeşlerimin arasında hissediyorum kendimi" esprisiyle sözlerini noktaladı.
Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA)