Deniz Feneri’nde 16 Ekim 2009’da Kanal 7’nin aranacağı kararını önceden şüphelilere ileten köstebek zincirinin üçüncü halkasında Emniyet Genel Müdürlüğü’nde üst düzey bir görevlinin olduğu belirtildi. Edinilen bilgiye göre, söz konusu “müdür” koltuğunda oturan emniyetçinin arama kararını alır almaz, dönemin İçişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürü’ne ilettiği, bu kişinin de Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz’ı arayarak durumdan haberdar ettiği kaydedildi.
Deniz Feneri e.V. soruşturmasında şüphelilere Kanal 7’nin aranacağı bilgisini ileten köstebek zincirinin üçüncü halkasında Emniyet Genel Müdürlüğü’nden üst düzey bir yetkilinin olduğu öğrenildi. Bu arada Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in görevden alınan savcılara yönelik sözleri, savcılar arasında rahatsızlık yarattı. Savcıların yakın çevresine, “Bu açıklamalar hakkımızda bir karar verecek HSYK’yi baskı altına almaya, kararı etkilemeye yöneliktir” dediği kaydedildi.
Ankara Adliyesi, yeni adli yılın ilk gününü bayramlaşmayla geçirdi. Adliyede bayramlaşmanın konusunu ise Deniz Feneri soruşturmasını yürüten savcılar Nadi Türkaslan, Mehmet Tamöz ve Abdulvahap Yaren’in görevden alınması oldu. Bu arada Deniz Feneri soruşturması için görevlendirilen yeni savcılar Hakan Pektaş ve Veli Dalgalı’nın soruşturma dosyasını henüz okumaya başlamadığı öğrenildi. İki savcının önümüzdeki günlerde bir araya gelerek yol haritası çıkaracağı öğrenildi.
Deniz Feneri soruşturmasında köstebek iddialarının ise ardı arkası kesilmiyor. Deniz Feneri’nde 16 Ekim 2009’da Kanal 7’nin aranacağı kararını önceden şüphelilere ileten köstebek zincirinin üçüncü halkasında Emniyet Genel Müdürlüğü’nde üst düzey bir görevlinin olduğu belirtildi. Edinilen bilgiye göre, söz konusu “müdür” koltuğunda oturan emniyetçinin arama kararını alır almaz, dönemin İçişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürü’ne ilettiği, bu kişinin de Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz’ı arayarak durumdan haberdar ettiği kaydedildi.
Korkmaz’ın da Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik’i arayarak durumdan haberdar ettiği savunuldu.
Şüphelilerin avukatları, köstebek iddiasını reddediyorlardı. Gerekçe olarak da söz konusu görüşmenin mahkemeden alınan arama kararından önce gerçekleşmesini gösteriyorlardı. Ancak savcıların arama kararı için 10 Ekim 2009’da mahkemeye başvurduğu belirlendi. Bu durum da köstebeklerin arama kararı için mahkemeye başvurulmasını öğrendikleri yorumlarına neden oldu.
‘Bakan, HSYK’yi baskı altına alıyor’
Bu tartışmalar altında Adalet Bakanı Sadullah Ergin dün, görevden alınan Deniz Feneri savcıları için “Kanun ve mahkeme kararını ihlal ettiler” yönünde ifadeler kullandı. Bu durumun da görevden alınan savcılar arasında rahatsızlık yarattığı öğrenildi. Savcılar, yakın çevresine “Bir bakanın bu şekilde direkt savcılara yönelik açıklama yapması doğru değil. HSYK müfettişleri hakkımızdaki incelemelerini tamamladı. HSYK Genel Kurulu daha karar vermedi, önümüzdeki günlerde toplanarak bir sonucu varacak. Karar öncesi böyle bir açıklama hoş olmadı. Üstelik, bakan aynı zamanda HSYK Başkanı’dır. Bu açıklamalar HSYK’yi baskı altına almaya, kararı etkilemeye yöneliktir. Ayrıca yürütmeyi temsil eden bir bakanın savcılara yönelik açıklamalar yapması yargı bağımsızlığı açısından doğru değil” dedi.
Ergin’in, ifadeleri ihsas-ı rey olarak da değerlendirildi. Çünkü Bakan Ergin, HSYK 3. Dairesi’nin savcılar hakkında vereceği karara karşı yapılacak itirazı görüşecek Genel Kurul’un başkanlığını yapacak ve oy kullanacak.
ALİCAN ULUDAĞ/Cumhuriyet