TOKAT'ın Zile ilçesinde, tarihi uzun çarşıda kalaycılık yapan Faruk Burtaçgiray (74), 7 yaşında başladığı baba mesleğini devam ettiriyor. Faruk Burtaçgiray, plastik ve alüminyum kullanımı ile mesleklerinin kaybolmaya yüz tuttuğunu söyledi.
Zile ilçe merkezinde yaşayan evli ve 2 çocuk babası Faruk Burtaçgiray, 7 yaşında başladığı kalaycılık mesleğini babadan kalma 110 yıllık dükkanda yaşatıyor. 1978'de vefat eden babası Remzi Burtaçgiray'dan kalan malzemelerle kalaycılık mesleğini devam ettiren Faruk Burtaçgiray, tüm teknolojik yeniliklere rağmen, mesleğin son temsilcilerinden biri olmayı sürdürüyor.
Tarihi Zile Uzun Çarşı'da toplam 2 kalaycının kaldığını ve çırak yetişmediğini söyleyen Burtaçgiray, "Kalaycılık mesleği tamamen bitti. Çırak bulamıyoruz. Zile'de 2 tane kalaycı kaldı. 7 yaşında başladım, devam ediyorum. Babamla beraber çalıştık. Sanatımdan memnunum. Ekmeğimizi bu sanattan aldık. Çocuklarımı kalaycılıkla okuttum. Bazen haftalarca iş olmuyor. Bazen de günde 4- 5 kalay yaptığımız oluyor. Plastik kaplar, kanser yapıyor. Plastik ve alüminyum kaplar çıktıktan sonra bizim sanatımız öldü. Hastalık da çoğaldı. Bugün bakır kapla yaptığın yemekle, alüminyum ile çinko da yaptığın yemeğin arasında dağlar kadar fark var. En sağlıklısı bakır. Örneğin bakır kazanda yoğurt çalarsan hiç ekşimez. Alüminyum ya da çelik tencerede yaparsan 2 günde ekşir. En sağlıklısı bakır kazan. Bakırdan başkasında hiçbir şey yemeyeceksin. Kalaylama işleminde nişadır var. Kömür ateşinde kalay eritiliyor. Kaplara çalıyoruz. Erime derecesi var. Tavrını bilmezsen ya geçer ya da kalay tutmaz" diye konuştu.