Sana "ayyaş" diyorlar, "kaMAL" diye akıllarınca dalga geçiyorlar. "Başkomutan" diyemediler, Atatürk kelimesini ağızlarına almadılar. Sen, saltanatı kaldırdın, halifeliğe son verdin ya, oradan vurmaya çalışıyorlar, "dinsiz" diyorlar. Devrimlerini, inkılaplarını, çağdaş yasalarını kabul etmiyor, karşı çıkıyorlar.
Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu'nu yok etmek istiyorlar. Kurduğun fabrikaları satıyorlar. Devletin saygın kurumlarını ortadan kaldırıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti ibaresini devlet kapılarından söküp atıyorlar.
Biz, ne mi yapıyoruz Atam? Bir lider çıkacak bu durumdan kurtaracak diye bekliyoruz. Oysa sen görev vermiştin. "Vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin şartlarını düşünme" demiştin. Biz, elimiz kolumuz bağlı bekliyoruz. "İzindeyiz Ata'm" diyoruz, yerimizde sayıyoruz.
SEN BİZİM HER ŞEYİMİZSİN
Atatürk'üm seni her gün özlüyorum, her an yaşıyorum. Eğilmez başın gibi dik duruşun var ya, seni öylesine bekliyorum. Mehmetçik'in şehit haberi geldiğinde sen aklımda bir daha can buluyorsun. Kadınlar seçim kazandığında, bir yerlerde özgürlük ateşleri yandığında, al bayrak vatanın her köşesinde dalgalandığında seni görüyorum. Cephe kelimesini duyunca senin o savaş sahalarında yaptıklarını anımsıyorum. Yabancı dil kelimelerinde, kitap sayfalarında, geometri terimlerinde, resim sergilerinde sen karşıma çıkıyorsun başöğretmenim.
Çağdaş medeniyetler seviyesi, akıl ve bilim gibi değerler senin vasiyetin. Sen aydınlanmanın adısın. Askersin, tarihçisin, antropolog, sosyolog, devlet adamı, yazarsın, dil bilimcisin.
Atatürk adında Türk ulusal kimliği şekillenir, üniter devlet yapısı ortaya çıkar, laiklik benimsenir. Emperyalizme karşı savaştır, ahlaklı, onurlu olmaktır, tam bağımsızlık istemek ve mücadelesini vermektir.
SANA DÜŞMAN OLANLAR
Sana düşman olanları tanıyorum. Onlar, Türk'e düşmanlar, din ticaretiyle geçinenler, araplaşan milliyetsiz, ahlaksız, cibilliyetsiz ne olduğu belirsizler.
Atatürk'üm sen umutsun, hayatsın, gökkuşağı renklerisin, yolumuzsun, ışığımızsın.
UNESCO diyor ki:
"Uluslararası anlayış, işbirliği ve barış yolunda çaba göstermiş üstün bir kişi;
Olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş devrimci;
Sömürgecilik ve yayılmacılığına karşı savaşan ilk önder;
İnsan haklarına saygılı;
Dünya barışının öncüsü;
Bütün yaşamı boyunca insanlar arasında;
Renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen;
Eşsiz bir devlet adamı;
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu."
UMUTSUZ DURUM YOKTUR
Ata'm diyorsun ki:
"Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir."
Senin yüzünü görmesem de, senin fikirlerini duygularını anlıyorum ve hissediyorum. "Umutsuz durumlar yoktur. Umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim" dediğin gibi, ben de hiçbir zaman umudumu yitirmedim. Umudum, senin gösterdiğin gibi, "Yükselen yeni nesildir."
KASIM'DA AŞK BAŞKADIR
Gençler, seni, eserlerini, devrimlerini, fikirlerini, duygularını, hislerini ve Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza dek yaşatacak. İnancım tamdır.
Kasım'da aşk başka oluyor. Her Kasım ayı ölümsüz bir aşkı anımsatıyor. Her 10 Kasım'da bir kez daha hayata merhaba diyor, sana bir kez daha aşık oluyor, Anıtkabir'e koşuyor, önünde saygıyla eğiliyoruz.
Sen bugün ölmedin ki, kalbimizde yaşıyorsun.
Sen çok yaşa
Mustafa Kemal Paşa.
Tanju Güngör 10 Kasım 2020 Salı 12:19
|