TÜRKİYE
Rahmetli Turgut Özal, “Memur bu maaşla nasıl geçiniyor?” dediklerinde siyasi tarihe geçen şu sözü söylemişti:
“Benim memurum işini bilir.”
Antalya’da bir memur da bu sözü kendisine şiar edinmiş anlaşılan…
Ne mi yapmış?..
Anlatayım…
Antalya Gıda Kontrol Laboratuar Müdürlüğünde görevli F.A, memur olmasına rağmen, Isparta merkezli “S..em” isimli bir süt firmasının Antalya’da uzun yıllar danışmanlığını yapıyormuş.
Öyle gizli falan da değil, aleni…
O firmanın satış temsilcisi ile birlikte otellere gidip o firmanın ürünlerine kefil oluyormuş.
“Yağı da, yoğurdu da, sütü de hem ucuz, hem kaliteli” diyormuş.
Eee, bunu bu ürünleri denetlemekle sorumlu devletin laboratuvarında görevli bir memur diyorsa, alan da gönül rahatlığıyla o firmanın ürünlerini tercih ediyormuş.
Misal, laboratuvara bu firmanın ürünleri ile ilgili bir numune mi geldi, dört dörtlük sonuçlarla testlerden geçiveriyormuş.
Eğer, temiz denilen o numunelerde mikroorganizma varsa insanları sağlığından eder, bağırsak enfeksiyonu, kusma, ishal gibi sonuçlar doğurabilir.
Ama, o oteller için söylüyorum, danışmanınız o laboratuvarda çalışıyorsa, testlerin temiz geleceğinden adınız kadar emin olursunuz.
Duyduğum kadarıyla F.A adındaki bu işini bilir memur daha önce de ‘Danışmanlık’ yaptığı gerekçesiyle üstüne şikayet edilmiş.
“Tamam, bir daha yapmayacağım” deyince hem şikayet eden, hem amiri affetmiş.
Alışmış kudurmuştan beterdir derler ya, bizim memur aynı firmanın danışmanlığına kaldığı yerden aynen devam etmiş.
Aksine şimdilerde buna yenilerini de eklemenin yollarını arıyormuş.
Konya’da faaliyet gösteren bir taze balık üretim tesisi ile turşu ve salça üreten bir başka tesise de danışmanlık hizmeti vermek için görüşmeler yaptığı kulağıma kadar geldi.
Memuriyet elde keklik ya, etik olmayan yan işlerle de dünyalığını yapmayı sürdürüyor.
Şimdi bana, “Sana ne?.. Alan memnun satan memnun?.. Pişmiş aşa ne diye su katıyorsun?.. Bir memuru işinden etmek hoşuna mı gidecek?” diyebilirsiniz.
Haklısınız ama işin içinde sağlık var.
Ve, tabi vatandaşın boşa giden paracıkları…
Şikayetvar diye bir site var.
Misal, bir ürün aldınız, sonradan kazıklandığınızı anladınız veya ürün bozuk çıktı, bir hizmetten memnun mu kalmadınız, yazıyorsunuz bu siteye firmayı şikayet ediyorsunuz…
Firma ciddi bir firmaysa şikayet dikkate alınıp sonuçlandırılıyor.
Firma hikaye ise, şikayet o sitede uzun süre kalıyor.
İşte bu F.K’nin danışmanlığını yaptığı “S..em” firmasını şikayet eden edene…
Bir tüketici ‘Ali’ koduyla göndermiş şikayetini, o firmadan aldığı peynirden yakınıyor.
Diyor ki; “Bir tepsi pizza yaptım, sizin peynirden bol bol ekledim. Ucuz peynirler bile daha iyi onun yanında. Artık insanların cebinden para cımbızlamaya son.”
Bu kez bir kadın tüketici yazmış…
Şikayet edilen yine ‘S..em’…
Yani F.A.’nın danışmanlığını yaptığı firma…
Şikayet edenin adı Sibel…
“Süzme yoğurt bozuk çıktı. İadesi bile olmadı. Parayı çöpe atmak için mi kazanıyoruz. 1.5 yaşındaki kızım yiyecekti o ürünü ya... Ayıp günah…”
Son cümle çok çarpıcı:
“Ayıp, günah”…
Ayıplı mal satarak günah işlemek…
Bu işin bir de hesap verilecek öbür dünyası var değil mi?..
Bu F.A hakkında CİMER’e şikayetler gittiğini de duydum.
Öteki dünyayı bilmem ama şikayetler üzerine, bizim işini bilen memura, bu dünyada kim ne yapacak, çok merak ediyorum.
Bu yazdığımı okuyan süt sektöründeki diğer firmalar nasıl bir tepki verecekler acaba?..
F.A’nın referansı ile alım yapan, oteller, restoranlar yine aynı firmadan alış verişi sürdürecekler mi, laboratuvardan çıkan sonuçlara güvenmeyi sürdürecekler mi?..
Vatandaş, piyasadan aldığı ‘S..em’e ait yağ,yoğurt,süt bozuk çıktığında, hakkını aramak için Tarım ve Orman Bakanlığı Antalya Gıda Kontrol Labarotuvarı’na gönderdiği ürünün gelen sonucundan emin olabilecek mi?..
Bu firmanın sattığı ürünlerin gerçekten ambalajında yazdığı gramajda olduğuna artık inanabilir miyiz?..
Ürünlerin içindeki yağ oranı, nem oranı gibi ibareler doğru değerler mi?..
Bunları öğrenmenin ve sorunu çözmenin tek bir yolu var.
O da, F.A’ya bunların hesabını soracak bir otorite…
Bekleyip göreceğiz.
Sayfa başına git
