Gün Haber
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Özlediyseniz fesi, peçeyi…
Dursun Gündoğdu
YAZARLAR
27 Ocak 2020 Pazartesi

Özlediyseniz fesi, peçeyi…

Antalya’da CHP’li bir belediye, kentteki bir ‘Medrese’de, ‘Bilim’ söyleşileri düzenlemiş.

‘Medresede bilim söyleşileri’ diye basın bülteni yapıp medyaya da servis etmişler…

Medrese ve bilim…

Koskoca şehirde başka yer bulunamamış da, bir medrese mi mekan tutulmuş bilim söyleşisi için?..

Bakın beyler; size önce bir olayı anlatayım, sonra da diyeceğimi diyeyim…

Tarih; 18 Eylül 1924… Rize’de hükümet konağına giden Atatürk’ün önünü iki din adamı kesip bir dilekçe vermiş. Atatürk verdikleri dilekçe de, ‘Medreseleri açın’ cümlesini okuyunca yüzünün şekli değişmiş ve hiddetle şunu söylemiş o iki sarıklıya…:

“Medreseler açılmayacaktır. Millete mektep lazımdır.”

Atatürk’ün kurduğu cumhuriyette yine Atatürk’ün kurduğu bir partinin yönetimindeki belediyenin yetkililerine Süleyman Apaydın’ın şiirindeki şu dizeleri hatırlatırım;

“Ey milletim, ben Mustafa Kemal'im…
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
hala en hakiki mürşit değilse ilim,
kurusun damağım dilim,
özür dilerim.
Unutun tüm dediklerimi,
yıkın diktiğiniz heykellerimi…

Özlediyseniz fesi, peçeyi.
Aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi.
Hálá medet umuyorsanız
şıhtan, şeyhten, dervişten.
Şifa buluyorsanız,
muskadan, üfürükçüden...
Unutun tüm dediklerimi.

Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...”

Neymiş; sadece Atatürk’ün heykelini kapının önüne dikmekle olmuyormuş, onu yaşatmak için devrimlerini de yaşatmak gerekiyormuş.

Neymiş; Atatürk’ü yaşatmak istiyor isek ilelebet, cumhuriyetin ilanı ile beraber tarihe gömülmüş fesi, peçeyi, şeyhi, dervişi, medreseyi hortlatmamak lazımmış...

Şimdi soruyorum; Medresedeki bu etkinliği kim önerdi, kim onay verdi?..

***                  ***               ***

ANTALYA’DA SİLAHLAR KONUŞUYOR

Antalya’da bir grup genç silahlanmış, bir mahalleyi basmış.

Ellerinde Keleş’ler sokak aralarında birbirlerini kovalamışlar.

Mahalleli, ‘Ne oluyoruz ya?’ deyip muhtarı, polisi aramasa Balbey sakinleriyle gençler arasında bir arbede de çıkabilirdi…

Bu nasıl iş anlamadım?..

Mahalle halkı, muhtar olmasa Kurtlar Vadisi versiyonu veya Çukurvari bir dizi çekildiğinden haberdar olmayacak.

Gerçi muhtarın haberi de mahalle sakinleri, ‘Muhtar bu ne iş?’ diye telefonla arayınca olmuş.

Valilik, Antalya’nın silahlı, kavgalı, gürültülü, kan kokan bir diziye ihtiyacımı vardı ki izin verdi?..

Bu dizi Antalya’ya ne tür bir katkı sunacak çok merak ediyorum.

‘Turizm kentine katkı olsun’ düşüncesiyle izin veren makamlara sesleniyorum; turizm deniz, kum, güneş, müzik, dans, aşk demektir. Silahın, çata patın, kan revan içinde kalmış, yaralanmış, ölmüş insanların ne işi var Allah aşkına?..

Şimdi soruyorum; Bu diziye kim referans oldu, kim onay verdi?

 

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
TÜRKİYE ANTALYA BURDUR ISPARTA SİYASET TURİZM YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ RESMİ REKLAMLAR KAMPÜS SPOR GÜN'ÜN ÜRÜNÜ SAĞLIK EKONOMİ DÜNYA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Gün Haber