Gün Haber
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
O her dönemin adamı...
Dursun Gündoğdu
YAZARLAR
17 Aralık 2021 Cuma

O her dönemin adamı...

İsmi lazım değil, bir gazeteciler derneği var…

Adı tartışmalı rektör atamalarıyla gündeme gelen, öğrencilerin sık sık isyan etmesi yüzünden iktidarın pek hazzetmediği bir üniversite ile işbirliği yapmış bu dernek...

O hikayeye gelmeden önce, bu dernekle ilgili bir kaç laf edelim…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oluru ile kurulan ve parasal kaynağıyla ilgili dedikoduların bir türlü eksik olmadığı bu gazeteciler derneğinin şeyi, yani başkanı felaket bir adam…

Her dönemin adamı…

İktidara göre yön değiştiriyor.

Özünde ise MHP’li…

Nereden biliyorum…

30 yıldır tanıyorum.

Facebook’una sabitlediği fotoğraf, bir 6 ay öncesine kadar hep Devlet Bahçeli idi…

‘İdi’ diyorum, çünkü basın özgürlüğünden dim vuran, pardon dem vuran gazeteciler şeyinin başkanı, beni sosyal medyasında yasakladığı için facebook’un da hala Bahçeli mi, yoksa Erdoğan fotoğrafı mı var bilemiyorum.

Kılıçdaroğlu’nun iktidara geleceğine kesin olarak inansın, Facebook’una onunla çekilmiş bir fotoğrafını koyar, altına da, ‘Geliyor gelmekte olan’ diye yazar.

İktidarda AKP olduğu için yaklaşık 20 yıldır onlarla içli dışlı…

Bir de vazgeçilmezi tarikatlar var.

Bir tarikat liderinin kitabını yazdı yakın zamanda…

Kitabın ilk satırları bile cemaat liderine olan sevgisini ortaya koymaya yetiyor.

Şöyle diyor vefat eden tarikat lideri için daha kitabın başında;

“Allah için iman ve hizmet edenlere, aziz hatırasına ve tüm sevenlerine... Bende derin izler bırakıp ebediyete giden değerli büyüğüme…”

Yazdığı bu kitap için imza günü bile düzenledi…

Tarikat mensupları ellerinde birer  kitap AVM’de kuyruğa girdi, o da imzalayarak verdi…

Kimi tarikat üyesi için, ‘Sevgili dostuma’, kimisi için ‘Sevgili kardeşime’ diye yazdı, imzaladı.

FETÖ’nün daha cemaat diye anıldığı dönemlerde ise onlarla da içli dışlıydı…

Misal Kenya’ya gitti.

Muhtemelen cemaat götürdü…

Bir dizi yazısı kaleme aldı o yıllar gazetesinde…

Dedi ki o dizinin bir yerinde:

“Tamamen kendi kaynaklarıyla kurdukları okullarıyla tüm dünyada  ‘Eğitim penceresi’ açan  bu insanlar, insanlığa Türk ve Müslümanlığa ‘ışığını’ götürüyorlar. Kenya’da açılan okulları gördükçe Türk ve Müslüman olarak gururlanıyorum.”

Şimdi bu gazeteciler derneğinin başındaki zat-ı muhterem, herkesin rektör yüzünden günlerce eylem yapan öğrencilerini ‘solcu’ bildiği o üniversite ile işbirliği yapmış…

Eeee, tabi yapar, çünkü rektör artık kafasına göre bir rektör…

Bu ikilinin girişimiyle üniversitede gazeteci, iletişimci, kameraman, foto muhabiri, televizyoncu falan yetiştireceklermiş Türk medyasına...

Başkanlığı yaptığı dernekte, çok saygın gazeteciler de var, kendisi gibi konjonktüre göre kalıba giren ve her dalda oynayanlar da…

Bence üniversitedeki ders programını gazeteciler derneğinin o şeyi, yani başkanı hazırlarsın…

Misal;

“Bir siyasi büyüğe yıkama, yağlama nasıl yapılır?”

“Hemşeri siyasetçiye gazetenin birinci sayfasında her gün 4 sütuna kıyak haber nasıl verilir?”

“Bakanlığın hileli mal sattığı için afişe ettiği bir kişi, ertesi gün gazetede nasıl aklanır, paklanır?”

“Tarikatların memnun olacağı haber dili nedir, nasıl kullanılır?”

“Bir tarikat liderinin kitabını yazarken, müritlerini kızdırmamanın püf noktaları nedir?”

“Bir gazeteci kalbinde iki lidere nasıl yer bulur?”

“Bir gazeteci, gazeteciliğini kullanarak etik dışı yollardan nasıl para kazanabilir?”

Bence birinci dönem için bu kadar ders yeter…

Öğrencilere de yazık değil mi?..

***            ***          ***

ÇAKARLI AĞA

Tarih 16 Aralık 2021, günlerden Perşembe…

Saat ise 14.19

Henüz iş çıkışı saati falan olmadığı için Dumlupınar Bulvarı’ndan trafik sular seller gibi akıyor…

Tam otogara yaklaşırken, dikiz aynasından üniversite yönünden mavi kırmızı çakarlı bir siyah Mercedes’in kopup geldiğini gördüm.

Çakarı fark eden önündeki araçlar da sağa sola kaçıştı.

Aynadan baktım, plaka kırmızı, ama uzakta olduğu için üzerinde ne yazdığı okunmuyor…

Ya vali, ya bakandır deyip, yol vermek için ben de diğer araçlar gibi şerit değiştirdim.

Mercedes sağımdan geçip tekrar önüme kırdı, kavşakta kırmızı ışık yanınca da durmak zorunda kaldı.

Bakalım kim varmış içinde diye yaklaştım ki, plakada tüm seceresi yazıyor.

Elmalı Güreş Ağası Yunus Alp Gök

Geçtiğimiz eylül ayında 1 milyon 377 bin TL verip güreş ağalığını alan 17 yaşında Antalyalı bir genç…

Direksiyonda o mu vardı, şoförü mü inanın görmedim.

Yeşil ışık yanınca yine hızla fırladı yerinden, kayboldu gitti…

Ben gençlere güvenirim…

Bu gencin de ağalıkta, okuyorsa okulunda, iş yapıyorsa iş hayatında başarılı olmasını gönülden isterim.

Ama bir gencin bu çakarlı, kırmızı plakalı, siyah Mercedes marka bir araçla, bir vali, bir bakan gibi ortalıkta dolaşmasına da çok kızarım.

Ağalığı ve Mercedes’i aldığı para, babasının veya kendi kazandığıdır bilemem…

Parası varsa istediği marka araca biner…

Fakat, bu yaşta, bu kadar caka satmanın sonu iyi değil…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
TÜRKİYE ANTALYA BURDUR ISPARTA SİYASET TURİZM YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ RESMİ REKLAMLAR KAMPÜS SPOR GÜN'ÜN ÜRÜNÜ SAĞLIK EKONOMİ DÜNYA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Gün Haber