Koronavirüs Türkiye’de

Dünyayı sarsan Koronavirüs maalesef ki 127 ülkeden sonra Türkiye’ye de sıçradı… Kaçınılmaz son değil miydi ki bu neden şaşırdık anlamadım..

Komşu ülkelerde bu virüs almış başını gidiyor, sınır kapımız İran da bu virüs bu kadar yayılmışken bize gelmemesi büyük mucize sayılırdı. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, şu anda Türkiye’de sadece bir vaka görülmüş ama sosyal medyaya bakarsak durum hiç iç açıcı değil. İtalya bu virüse yenik düştü.

Çoğu ülkeler ticaretlerini ülke giriş çıkışlarını engellerken henüz bizde bir engelleme yok!..

Okullar tatil edilsin konuşmaları var peki, okullar tatil edildi çocuklar evde peki çalışan anneler ne olacak? AVM’lere gidilmesin deniyor doğru peki orada çalışan bunca insan ne olacak?.

Birde toplu taşıma kullanmayın diyen yetkililere soruyorum insanlar işlerine nasıl gitsinler? Herkesin arabası mı var? bu açıklama gerçekten traji komik.. İstanbul gibi metropol de bir yerden bir yere gitmek…? toplu taşıma kullanılmadığında trafik çilesini düşünmek bile istemiyorum.

Peki ya fırsatçılar… 50 kuruşluk maskeyi 3 yada 5 tl ye satanlar marketleri yağmalayanlar, dezenfektan ve kolonya patlaması..  Neden acaba herşeyi bu kadar abartmayı seviyoruz…

Kolonya bizim kültürümüzde var olan bir şey. Eskiden komşuluğa gidildiğinde önce kolonya sonra şeker ikram edilirdi… Restoranlarda bile hesapla birlikte kolonya gelirdi hala bu geleneği sürdüren mekanlar var. Peki neden marketlere bu saldırı… Herkes ihtiyacı kadar alsa ne olur? Bir kişi 10 şişe kolonya alacağına bir şişe alsa on kişi istifade eder de bu düşünce nerede?

Evet 2020 ülkemize ve dünyaya zor günlerle geldi. Hele cüce dediğimiz o Şubat bir türlü geçmek bilmedi… Deprem arkasından içimizi yakan, dağlayan şehitlerimizin haberi ve şimdide bu korona belası…

60 yaş üstü kişiler zorda kalmadıkça sokağa çıkmasın deniyor, peki bu çözüm mü?  Hadi siz çıkmadınız evden çıkanlar getirirse ne olacak? Toplu taşımalar, evet mikrop yayılmasında büyük etken ama bunun önlemi de bizlerde.. Hapşırırken öksürürken ağzımızı kapatmayı öğrenmeliyiz.. Çin’de bile hayat normale dönerken biz de panik yerine bilinçli hareket etmek çok önemli. 100 yaşındaki bir kadın yakalandığı bu virüsten kurtulabilmiş.

En önemli korunma temizlik ve hijyen… Otobüs durakları, turistik yerler, okullar, kantinler, tuvaletler, ibadethaneler, yani toplu yaşam alanlarının mutlaka dezenfekte edilmesi gerekmekte…

Eldiven takmadan hiç bir şey tutmamalı. El temasının en çok olduğu yerler dezenfekte edilmeli…

Yani insanların bilinçlendirilmesi ve üstüne basa basa tekrar ediyorum dezenfektan çok önemli… Okullarda sıvı sabun bulundurulması çocukların el yıkama alışkanlığı edindirilmesi, gerekirse okullarda bu konuda bilgilendirme eğitimleri yapılması gerekmekte..

Evet virüs ülkemizde korkmalı mıyız? Hani büyüklerimiz hep der ya “korkunun ecele faydası yok “ diye… Korkalım ama korkarken de tedbiri elden bırakmayalım…

Hatırlarsanız bir dönem domuz gribi, kuş gribi gibi salgın vakalarda yaşadık ve atlattık … Allahın izniyle bu da geçecek ama bizler gereken ihtimamı kendimize ve etrafımıza gösterirsek… Temizliğe ve hijyene dikkat edersek… Giyisilerimizi mutlaka havalandıralım güneşe asalım… Unutmayalım ki bu virüs sıcağı sevmiyor…

Hepinize virüsten uzak sağlıklı günler diliyorum

Bu aralar sloganımız;

Suya sabuna dokun mikroplardan kurtul.

Çevreni temiz tut ki geleceğin kirlenmesin.