24 Ocak 2020 akşam 20.50 suları kara haber tüm kanallarda yayınlanarak içimizi dağladı. 6.8 şiddetindeki deprem Elazığ, Malatya ve Adıyaman’ı vurmuştu… Tüm Türkiye tek nefes halinde dualarını yollamaya başladı. Hepimiz ekrana kilitlendik gece 04.00 e kadar üzüntü içinde çaresizce kurtarma çalışmalarını yapan ekipleri izledim… Sabah erkenden kaldığım yerden devam etmek için geçtim ekran karşısına… 1000 in üzerinde yaralı 25 kayıp… Binalar ise çocukların legolardan yaptıkları evleri sıkıldıklarında bozdukları görüntüde… Her yer toz duman, hava buz gibi soğuk insanlar sokaklarda, içeride kalan ailelerini kurtarmak için yoğun bir çaba, gözyaşı… İlk 12 saat enkaz altında kalanın yaşam da kalabilmesi için çok önemli olduğu söyleniyor. Ben bu yazıyı yazarken enkaz altından iki vatandaşımız sağ olarak çıkartıldı.. Diliyorum ki daha çok vatandaşımıza ulaşılsın, az bir kayıpla bu facia atlatılsın…
Evet böyle durumlarda Afat ekibi canla başla kurtarma çalışmalarını yürütürken onların en büyük yardımcıları da kurtarma köpekleri idi… Ahhh canlarım insanlık sizleri ezsede siz canla başla onlara hizmet ederek ders veriyorsunuz anlayana…
Tabi binaların zemin koşullarına uygun yapılıp yapılmaması çok önemli, anlaşılan ve görünen o ki binalar maalesef ki asla zemine göre yapılmamış… Yan yana, yan yana yapılanlar çöküvermiş…
Türkiye, biliyoruz ki deprem tehlikesi altında. Potansiyel çok yüksek örümcek ağı gibi faylarla çevrili durumdayız. Daha dikkatli ve titizlikle inşaatlar yapılmalı iken buna ne kadar dikkat ediliyor yaşananları görünce bilemiyorum.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan güneş tutulmasının bu depremin tetiklenmesinde etkili olup olmadığı tartışılıyor… Ayyy ne mutlu bu yazıyı yazarken 6. can da enkaz altından sağ olarak çıkartıldı… Umutlar sönmesin inşallah, güzel haberler gün boyu bizleri mutlu etsin…
Peki bu depremlerden ders alıyor muyuz?.. Arama kurtarma çalışmalarında sessizlik çok önemli… İçeriden gelecek en ufak bir sesi duyabilmek için…Bu konuda vatandaşlara büyük görev düşüyor… Haklılar içeride yakınları var ama onların hayatı için bu sessizlik çok önemli…
Erzincan da 80 yıl önce yaşanan ve yaklaşık 33 bin kişinin hayatını kaybettiği 7.9 depreminin acısı hala unutulmamışken rabbim bir daha böylesi büyük kayıplar yaşatmasın ülkeme diyorum… Afat ekipleri halka çadır dağıtıyor bir çok kuruluş sokakta kalan vatandaşa sığınmaları için kapılarını açtı… Dualarımız bu faciayı yaşayan vatandaşlarımıza, rabbim bu soğuk gün ve gecelerde onların yardımcıları olsun, yarılılarımıza şifa, hayatını kaybedenlere de rahmet diliyorum. Devletimiz olay yerinde. Gereken yardımlar inanıyorum ki yapılıyor, ben yerel yönetimlerden ve çevre şehircilik bakanlığından daha hassasiyetli denetim bekliyorum inşaat ve mimari projelerde. Müteahhit cebini düşünüyor ve bu da bir şekilde onaylanıyorsa suçlu kimler diye sormak lazım… Zor bir gece geçti zor bir güne başlanıldı…Nefesler tutuldu ve güzel haberler duymak için dualarımızla bekliyoruz… Uzmanların çok önemli bir uyarısı var bir kez de ben buradan hatırlatmak istiyorum .
2019 Ocak 24 yine doğal bir afet yaşamıştı Antalya Kemer Finike Kumluca bölgesi… Hortum sel fırtına saniyeler içinde inanılmaz hasarlar bırakarak geçmişti şehrin üzerinden… Devlet hastanesinin çatısı uçmuş ağaçlar köklerinden sökülerek fırlatılmış arabalar fırtınanın etkisi ile üst üste atılmış evler yıkılmış deniz ve dereler taşmış ve en acısı da, hortum Buse kızımızı bilinmeze götürmüştü. Geçen 1 yıl da tüm arama çalışmalarına rağmen kızımızdan hiç bir iz bulunamadı…Aile perişan… Biz seni hiç unutmadık sevgili Buse…
Önemli bir uyarı, “enkaz altından yaralı olarak çıkartılan vatandaşlara asla 1 saat su verilmemesi” son derece hayati önem taşıyormuş… Bilmeden verilen su 1 saat sonunda yaralının ölümüne yol açıyormuş… Çok önemli kulağımızın arkasında bulunsun…
Diliyorum; Yaşananlar unutulmasın, bir daha yaşanmasın, taş baş üstünde olmasın, unutmamalı ki, insan hayatı beton yığınlarından çok daha değerli…İnsanları deprem değil, tedbirsizlik öldürür…
Sayfa başına git
TÜRKİYE