Antalya ve Kemer hummalı geçen bir yaz sezonunu iyisiyle kötüsüyle geride bıraktı. Turizmde patlama yaşandı dendi, doğrudur da… Genel olarak bakıldığında evet tüm oteller doluydu. Kemer de caddelerde insandan yürünmüyordu buraya kadar herşey çok güzel buna göre de esnaf, çalışan yani turizmden geçinen herkes mutlu… Ama bir de onlardan dinleseniz, yine dertler derya olmuş, onlarda sandal, devrilip batmışlar boğulmuşlar… Neden mi? Sorarsanız “ gelen turist parasız… Uçaktan inen turist otele giriyor yiyor, bol bol içiyor, evet kuru kalabalık çarşıda dolaşıyor ama alışveriş yapmıyor”… Peki alın şapkanızı önünüze ve düşünün bakalım neden gelen turist dükkanlara girmiyor? Kemer olarak konuşursam, ben 40 yıldır burada oturan bir kişi olarak bunun cevabını net olarak biliyorum ama ne yazık ki burada iş yapan esnaf, işine gelmediği için gerçekleri kabul etmeyerek bahaneler üretmeye devam ediyor.
Bir kere her müşteriyi yerli de dahil yürüyen dolar ve euro olarak görmeye, saygısız ve yılışık davranışlarını sürdürmeye devam ettikleri sürece ne yazık ki bu böyle devam edecek.
Bu sezon nelere şahit oldum inanın şaşkınlık içindeyim. Şimdi sizlerle bir kaçını buradan paylaşacağım, bir düşünün yabancı bir ülkeye gidiyorsunuz paranızı da ödemişsiniz ve işte yaşadıklarınız..!!
Şimdi düşünün; aylar önce tatil planınızı yapıyor, kalacağınız oteli inceliyor, tur şirketinizle rezervasyonunuzu yaptırıyor paranızı ödüyor ve tatil gününüzü bekliyorsunuz. Hepimiz tatile çıkmadan önce kalacağımız otelin detaylarını web sitelerine girerek inceleriz değil mi? Havuzu var mı? Denize yakın mı uzak mı? Odaları nasıl? Yola çıkarken bunların bir çoğu kafalarda netleşmiş olur.. İşte bu yıl Kemer’e gelenler bu konuda nasıl sukutu hayale uğradılar buyrun okuyun.
Tur rehberleri misafirleri havaalanından alıyor anlaştıkları otelin kapısına kadar güler yüzle getiriyor ve resepsiyonun önünde bırakıyor kendince vazifesi bittiğinden oradan hızlı bir şekilde ayrılıyor. Bundan sonra kaderiyle başbaşa kalan turist bir komi eşliğinde başlıyor yerleşme turuna! O web sitesinde gördüğü otelin resepsiyonunun önüne kadar herşey tamam ama sonrası macera…
Bindiriliyor bir transfer arabasına valiziyle birlikte denize 50 metre diye para ödediği otelin denizle hiç alakası olmayan şehir içinde dökük bir oteline… Hiç bir açıklama yok valizler bırakılıyor ve zaten lisan bilmeyen komi transfer arabası ile dönüyor geriye… Turist şokta gördüğü ile karşılaştığı arasında bağlantı kurmaya çalışsada aklı almıyor. Acenteyi arıyor derdini anlatmaya çalışıyor nafile… Yorgun misafir şayet dişliyse bir süre sonra onları bırakan komi tekrar geliyor alıyor bavulları ve sinirleri gerilmiş turisti bu defa daha düzgün küçük ama en azından tertemiz pırıl pırıl bir aile oteline bırakıyor… İzahat yok, açıklama yok bavullar indiriliyor ve komi yine bırakıp gidiyor… İnsanlar şaşkın ilk götürüldükleri otelden sonra burası gerçekten rahat ve huzurlu… Tabi bunu kabul eden oluyor etmeyip bağıran oluyor ama karşılarında bir duvar, cevap yok…Üstelik bu küçük otelde kalabilmek için ödedikleri patanın üzerine bir fark ödemeleri gerekiyor, çünkü orası özel… Şimdi sorarım size dilini, kültürünü, bilmediğiniz üstelik tatil ve dinlenme amaçlı gittiğiniz bir ülkede başınıza bunlar gelse ne yaparsınız…? İnanın 3 ay bu şekilde devam etti. İnsanlar dünya kadar para ödeyip sefil oldular… Haydi o insanları getirin bir daha Kemer’e o yıldızlı otele bakalım… Çoğu giderken kaldıkları o tertemiz küçük otelin kartını alarak ayrıldı… Evet o otel doldu taştı kendice parada kazandı ama insan kazandımı bilemem… Turizm hizmet demek müşteri memnuniyeti demek sepete düşen bir çürük elma orda kalırsa kurtlanarak diğer elmalarada zarar verir. Kısaca bu yıl turist açısından yaşanan olumsuzluklardan bahsetmek istedim yazacak anlatacak o kadar çok şey var ki satırlar yetmez ama yaşananları ve gördüklerimi zaman zaman buradan sizlerle paylaşacağım.
Birde bir bayan esnafın yaşadığı enteresan ve gelen rus turistin kalitesini anlatacak hikayem var gerçi bir sürü varda bu bir tanesi…
Esnaf bayan yıllardır Kemer’de dükkan çalıştırıyor. Bir akşam üstü 60 yaş yada biraz üstü rus bir hanım geliyor başlıyor alış verişe… Soruyor bayana dükkan bu kadar mı? diye. Dükkan sahibi bayan evet bu kadar ne arıyorsunuz diye soruyor, bayan buranın üst katı yok mu ? diyor aldığı cevap, hayır yok… Müşteri bayan bu defa da patronla görüşmek istediğini söylüyor, dükkan sahibi buyrun ben yardımcı olayım cevabını veriyor, müşteri ısrarlı erkek patronunla konuşmak istiyorum diye diretince dükkan sahibi soruyor ne yapacaksın patronu buyur ben yardımcı olayım diyor… Kadının verdiği cevap “ aldıklarımı patronunla ödeşeceğim” dükkan sahibi bayan kafamdan aşağı kaynar sular döküldü sandım kadını tuttum kolundan “ buranın sahibi ben ve benim kocam ama senin kullanım tarihin geçmiş haydi dışarı diyerek kadını dükkandan uzaklaştırdım” diye anlatırken olayın şokunu yaşamaya devam ediyordu.
Bunun gibi yüzlece hikaye anlatabilirim getirdikleri içki karşılığı alışveriş yapmak isteyen turistin Kemer’e ne gibi faydası olur sorarım size…
Yazık, dünyanın hiç bir yerinde bizim otellerimizin sunduğu yeme içme imkanını sunan otel bulmak mümkün değil… Keşke imkan olsa da eskisi gibi oda kahvaltıya dönülse inanıyorum ki o zaman gelen turistin kalitesi de değişecektir.
Sayfa başına git
TÜRKİYE