Sayın rektör övme hemen kov...

Cuma günü akşam saatlerinde bir yazı kaleme aldım.

Olay şuydu; Akdeniz Ünivesitesi’nden 3 tıp profesörü bir yıl kadar önce bir yazılım şirketi kurup, yaptıkları yazılımları bu yıl üniversitedeki sınavlarda kullanmaya başlamışlardı.

Akdeniz Üniversitesi öğrencileri bir kobay gibi deneme tahtası olarak kullanılmıştı.

Buna kim izin vermişti?..

Her şirket, yaptığı yazılım için Akdeniz Üniversitesi öğrencilerini rahatlıkla kullanabilir miydi?..

Deneme sınavlarının ardından yapılan gerçek sınav sonrası öğrenciler sistemden neden şikayetçi olmuşlardı?..

Neden, ‘Eski yazılımın suyu mu çıktı?’ diyorlardı.

Bu yazılımı açamadıklarını, sık sık sistem hatası verdiklerini söylemekte haksızlar mıydı?..

Ve, daha neler neler yazmışlardı öğrenciler…

İŞTE ÖĞRENCİLERİN YAZDIĞI O MESAJLAR... TIKLAYIN...

Benim cuma günü akşam Gün haber’de yayına verdiğim yazının üzerinden 24 saat geçmeden Rektör Özlenen Özkan, Rektör Yardımcısı ve aynı zamanda özel yazılım şirketinin ortağı ve müdürü Prof. Dr. Murat Turhan’a apar topar neden teşekkür plaketi verdi?..

Hem de cumartesi günü…

Diğer günlerin suyu mu çıkmıştı ki, hafta sonu böyle bir tören düzenledi.

Tesadüfe bakın ki, benim yazıdan hemen sonraki gün yapılıyordu bu tören…

Açıkçası rektör, ‘Benim bu olaylardan haberim var ve kefilim’ demeye getiriyor, şirketi, ortaklarını, müdürünü, yazılımı koruyucu kanatları altına alıyordu.

Kısaca, onları aklayıp, paklıyordu…

Törenin yapılacağına ilişkin daha önceden bir basın duruyusu, açıklaması, basına davet yapılmamıştı.

Törene sadece bir ajans çağırılmış, senaryo filme çekilmeye başlanmıştı.

Öğrenciler sistemi yerden yere vururken, bu konuda bildiriler dağıtırken, yazılımı sosyal medyadan eleştiri yağmuruna tutarken, rektör açık açık ‘Hiçbir sorunla karşılaşmadık’ diyordu. Öğrencilerden iyi dönüşler aldıklarından dem vuruyordu.

Ve bir yerde ağzından şöyle bir cümle çıkıyordu rektörün: “Bu proje 3 yıl önce başladı”…

Vay… Vay… Vay…

2019’un Temmuz ayında kurulan bir şirket, daha yeni birinci yılını bitirmişken, bu proje nasıl olur da 3 yıl önce başlamıştı.

İnsanın aklına doğal olarak şu geliyor.

Bu yazılım projesi üniversitede, üniversitenin imkanlarıyla başladı da, tam pazarlanacak hale getirildiğinde özel bir şirket kurulup çalışmalar burada mı devam etti?..

Bu soru acilen cevaplandırılmalıdır.

Üniversite bu şirketin sistemine bugüne kadar maddi veya ayni destek olmuş mudur?..

Şirket ortağı profesörler dahil, kaç kişi maaşını üniversiteden alıp yüzde 100’ü şirkete ait ve şirketin pazarladığı bu yazılım için çalışmıştır.

Bu yazılım programı geliştirilirken, üniversitenin bilgi işlem alt yapısı, bilgisayarları ve personeli kullanılmış mıdır?..

Bu şirket, bir önceki rektör veya şimdiki rektör döneminde üniversiteye hiç fatura kesmiş midir?..

Bir özel şirket, yaptığı bir yazılımı neden rektörün dediği gibi bir kuruma ücretsiz kullandırır?..

Bu şirketin yaptığı tanıtımlarda referansları arasında Akdeniz Üniversitesi logosu olması, o şirketin dolaylı yoldan reklamını yapmak olmuyor mu?..

Üniversitenin referans gösterilmesi ticari bir faaliyet değil mi?..

Bir rektör nasıl olur da tören düzenler, özel bir şirketin sahibine plaket verir?..

Bugüne kadar hangi rektör, bir özel şirketin müdürünü üniversiteye hafta sonu çağırıp plaket takdim etti?..

Bir rektör, ‘Diğer üniversitelerde de bu güzel eğitimi görmek isteriz’ diyerek nasıl olur da özel şirkete referans olur, ürününü pazarlama pozisyonu alır?..

Rektör, bu törende neden hiç şirketten bahsetmemiştir?..

Şirketin adı neden geçmemiştir?..

Şimdi size soruyorum…

Bir devlet kurumunda veya özel şirkette çalışıyorsunuz diyelim... 3 arkadaş 20 bin TL sermayeli şirket kurup ürettiğiniz malı kendi çalıştığınız kuruma veya maaş aldığınız şirkete paralı veya parasız pazarlayabilir misiniz?..

Hangi patron, maaşını verdiği personelin kurduğu şirketten ürün alır?..

Onlara, ‘Buranın suyu mu çıktı?.. Projenizi niçin burada yapmıyorsunuz da şirket kurdunuz?’ demez mi?..

Bırakın plaket vermeyi, o şirket kuran 3 kişiyi çağırır, tazminatsız işten kovar.

Peki, sayın rektörüm, siz kovmanız gerekenleri çağırıp kutluyor, bir de plaket veriyorsunuz?..

Bu nasıl iş?..

DEVİR O DEVİR... HAYIRLI İŞLER SEVGİLİ HOCALARIM YAZISI İÇİN TIKLAYIN...

***      ***      ***

ALLAH KİMSEYİ…

Allah kimseyi, sahte ürün kullandığı için bakanlığın ayıplı listesinde yer alan bir hayırsevere ortaokul yaptırmaya muhtaç etmesin…

Allah kimseyi, ‘Bizim o koltukta gözümüz yok’ diyemeyen bir partinin il başkanı yapmasın…

Allah kimseyi, ticaret yapmak için şirket kuran profesörleri savunan rektör yapmasın…